Gizemli Numara

Okumayı seven bir genç olan Yiğit,bir gün kitapçıya kitap almak için gitmişti.Oradaki kitapların içini karıştırıyor,sayfalarına göz gezdiriyordu.Göz gezdirdiği kitapların birinin 120.sayfasında el yazısıyla yazılmış bir cep telefonu numarası gördü.

 

Numaranın kime ait olduğunu merak eden Yiğit,kitabı satın aldı ve evine döndü.Eve geldiğinde annesine:

“-Kitabın 120. sayfasına geldiğimde el yazısıyla yazılmış bir cep telefonu numarası gördüm” dedi.

Annesi:

“-Bilmem ki oğlum”diye cevapladı.

Günün ilerleyen saatlerinde merakını yenemeyen Yiğit,telefonunu alıp kitapta yazan numarayı tuşladı.Numarayı aradığında,-“Tebrikler,ödülü kazandınız.Bizden son model arabanızı teslim alabilirsiniz.”

Bunları duyan Yiğit çok şaşırmıştı.

Ertesi gün kitabı aldığı kitapçıya giden Yiğit,oradaki çalışana durumdan bahsetti ve ödülünü almak istediğini söyledi fakat çalışan böyle bir şeyin onlara ait olmadığını ve dışarıdan birinin yazmış olduğunu belirtti.Yiğit ise oradan ayrıldıktan sonra bunun bir şaka olduğunu düşündü.Sonra tekrar aynı numarayı aradı.Telefon açıldığında yine aynı şeyler söylendi ve telefon kapandı.Yiğit bu sefer korkmaya başlamıştı fakat hala da epey meraklıydı.Merakını gidermek için bu durumun peşini bırakmayacaktı.Aynı günün akşamı,numarayı tekrar aradı ama bu sefer karşı taraftaki kişinin konuşmasına izin vermeden kendisi lafa daldı.

“-Kimsiniz acaba?”

Karşıdan bu sefer bir ses gelmedi.Yiğit,birkaç saniye sonra sorusunu tekrarladı.Bu sefer karşıdan bir adres geldi ve Yiğit’in bu adrese gelirse ödülü alabileceği söylendi.Birkaç saniye sonra telefon kapandı.Yiğit bu sefer gerçekten korkmuştu ve bu olanları polise anlatmaya karar vermişti.

Ertesi gün,polise gidip her şeyi anlatmıştı.Eve dönerken,telefonu çaldı ve bu numara onlardı.Hızlıca telefonu açtı,dinlemeye başladı.Telefondaki kişi o gün saat 15.00’te söyledikleri adrese gelmesini ve böylece Yiğit’e arabasını teslim edebileceklerini söyledi.Yiğit polislere tekrardan haber verdikten sonra saat 15.00’te oraya gitmek için bir taksiye atladı.Yolculuk yarım saat kadar sürdü.Adrese ulaştıktan sonra,polislerin güvenliğinde etrafa bakmaya başlayan Yiğit kimseyi görememişti.İleride bir ev görmüştü ve ona doğru yürümeye başladı.Ev epey büyüktü.Tam evin önündeyken Yiğit’in telefonuna eve girmesi yönünde bir mesaj geldi.Yiğit’in kalp atış hızı gittikçe artıyor,terlemeye başlıyordu.Yavaş adımlarla içeri girdi.Siyah duvarların arasında bir kapı vardı.Kapının kolunu yavaşça açtı.Odada iki kişi vardı.

“-Buyurun beyefendi”dedi ayakta olan adam.Yiğit çekinerek konuşmaya başladı:

“-Telefonda konuştuğunuz kişi bendim”dedi.

Diğer adam masada oturuyordu ve Yiğit’e döndü.Adamın yüzü Yiğit’e çok tanıdık geliyordu.Bir süre bakıştılar ve Yiğit en sonunda bu adamın kim olduğunu hatırladı.Bu adam,Yiğit’in kitapçıda gördüğü bir çalışandı.Adam Yiğit’e gülümsedi:

“-Al bakalım arabanın anahtarlarını”dedi.O sırada bir anda odaya polisler girdi.

 

 

Adam konuşmaya başladı.

“-Bak,Yiğit ben babanın çok eski bir arkadaşıyım.Baban ölmeden önce elinde kalan parasını değerlendirmem için bana vermişti.Uzun yıllar o kitapçıdan aldığın kitaplara,giydiğin kıyafetlere dikkat ettim.Hep arabalara meraklıydın.O yüzden böyle değerlendirmek istedim.Bunu,burada yani babandan sana kalan bu evde söylemek istedim.Tabii,korkup polislere haber vermeseydin daha iyi olacaktı.”diye gülümseyerek bitirdi cümlesini.

(Visited 7 times, 1 visits today)