Gizli Numara

Gece saat bir civarında hâlâ uyumamıştım. Yapacak bir şeyler bulamayınca kitabımı elime aldım ve okumaya başladım. Korku kitapları okumayı çok seviyorum fakat bu kitapta bir şeylerin farklı olduğunu hissedebiliyordum. Sanki bir sayfasında yazılı bir not varmış gibi hatırlıyor ve hızlı hızlı okumaya devam ediyordum. Nota ulaşmam o kadar da vakit almamıştı. Kitabın 120. sayfasına geldiğimde el yazısıyla yazılmış bir cep telefon numarası gördüm. Hemen yatağımdan kalkıp saate baktım ve arkadaşımı aradım. “Bizi korku dolu bir macera bekliyor.” dedim ve telefonu kapattım. Çok vakit geçmeden arkadaşım evin kapısında belirdi. Hava karanlık ve soğuktu bu nedenle onu fazla kapıda bekletmeden içeri aldım. Odama çıktık ve numarayı aradık. Açan adamın sesi pek de iyi gelmiyordu. “Merhaba bayım iyi misiniz?” dedik. Adam “Gönderdiğim adrese hemen gelin!” diye bağırıp telefonu kapattı. Macera aşığı olan arkadaşım ve ben gece saat iki buçuğa yaklaşırken yanımıza silah ve kendimizi koruyacak ekipmanları alıp güvenli bir şekilde yola çıktık. Adam bize eskimiş bir lokantanın adresini atmıştı. İçeride uzun sakallı birazcık kilolu esmer bir adam oturuyordu. Camdan bize baktı ve içeri girdim adamın yanına oturduk. İlk sorduğu soru “Kitabı nereden buldunuz?” oldu. Okul kitaplığında bulduğumuzu söyledikten sonra adam hemen yerinden kalkıp okulunuz neresi dedi ve söyledikten hemen sonra arabasına atlayıp okula gitmeye başladı. Okula geldiği zaman kapıyı şiddetle kırıp kütüphaneye girdi. Bir anda bütün kitapları yakmaya başladı. Güvenlik hemen içeri girdi ve “Neler oluyor burada!” diye bağırdı. Yangın alarmları ötmeye başladı ve her yere su fışkırdı. Ertesi gün adam haberlerde yayındaydı. Hapishanede üç yıl ceza yemişti. Adamdan daha fazla bilgi öğrenmek istiyorduk bu yüzden hapishaneye gittik. Adamın yanına gittiğimizde üzerindeki bütün vahşiliği atmış gibi masum biri olarak duruyordu. Ona sorduk: Neden kütüphanemizi yaktın? Senin yüzünden okul perişan halde!… Adam cevap vermeden arkasını döndü. Bugün son günüm, beni daha fazla darlamayın, dedi. Adama on bin dolar teklif ettikten sonra anlattı.” O kütüphanede benim babam vefat etmişti. Ben kitabı o sırada yazdım. Sizin kitabın içinde bir cin var ve bu kütüphane yakılmadan o ölmeyecek!… Ben de bu yüzden bu kitabın içine telefon numaramı yazdım ki okulun adresini ve ismini öğrenebileyim. O cin babamın içine girmeseydi hiçbir şey böyle olmayacaktı ve ben de bu hapiste olmayacaktım!” diye bağırdı adam. Polisler adama sessiz olmasını söyledi fakat adam daha da sinirlenip hapishane tellerini büktü. “O cini öldürmeden içim rahat etmeyecek. Ben bunu becerememiş olsam bile size güveniyorum gençler. Siz başaracaksınız.” dedi ve polisler adamın son günü olduğu için idam ettiler.

(Visited 8 times, 1 visits today)