Tersine Bir Dünya

Şu an bir yolda havalanmadan yürüyebiliyorsak, masada oturup yemeğimizi sabit bir şekilde yiyebiliyorsak hepsi yer çekimi sayesinde. Peki ya yolda havalanarak yürüseydik, yemek yemek için oturduğumuz masa havalansaydı, yer çekimi diye bir şey olmasaydı yani kısaca dünya tersine dönseydi neler olurdu? Gündelik hayatlarımız nasıl bir değişime uğrardı? Nasıl uyur, nasıl yemek yer, nasıl su içerdik? Düşünmesi bile garip bir de bunları yaşadığınızı düşünün. Aslında şimdiki zamandan yıllar sonra doğsaydınız bu olaylara tanık olur, hatta siz de yaşayabilirdiniz. Peki şimdiden yıllar sonra neler oldu? Ya da neler olacak diyelim, sonuçta gelecek zaman. Tersine dönmüş bir dünya geliyor desenize…

Yıl 2090. Saat sabahın sekizi. Hastanelerde robotlarla insanlar beraber çalışıyorlar. Bu hastanelerden birinde bir bebek dünyaya geldi o gün. Gözleri güneş gibi parlıyordu, bunu gören anne ve babası da çocuğun adını Güneş koydular. Güneş sevgiyle büyüdü ve bilime olan ilgisi gün geçtikçe arttı. 16 yaşına geldiğinde ise bir deneyden haberdar oldu. “Tersine Bir Dünya” adında bir deney. Deney için seçilen kişiler özel olarak dünyanın bir bölümü şeklinde tasarlanan bir ortama gidecekler ama her şey ters olacak. Yer çekiminin etkisi de çok az olacak, insanlar tıpkı uzaydaki gibi havalanacak, gökyüzünde bulutları ziyaret edebilecek, hatta bulutlarda piknik yapabilecekler. Kısacası aynı dünya ama her şey ters. Bu deney Güneş’in ilgisini çeker ve bu deneye başvurur. Birkaç hafta sonra başvurusunun kabul edildiğini öğrenir. Güneş’i ve diğer başvurusu kabul edilmiş insanları görüşmeye çağırırlar. Deney ile ilgili bilgi verirler; yer çekiminin etkisinin azalacağını, 1 yıl boyunca ters bir dünyada yaşayacaklarını söylerler. Özenle seçilen bu 12 kişi birbiriyle tanışır ve serüven başlar…

İlk hafta ortama alışmaları için süre verirler ve bu süreçte onlara her türlü konuda yardım ederler. Ancak sonraki hafta karaya gidip oradan yemek bulmalarını isterler. Özel olarak tasarlanmış araçlarla karaya inerler ve yemek arayışına girerler. Güneş balık avlamayı düşünür ama dünya ters döndüğü için denizlerin, okyanusların gökyüzüne boşaldığı aklına gelir. En sonunda meyve toplamaya karar verirler. Topladıktan sonra geri gökyüzüne giderler. Bulutlarda piknik yapıp meyvelerini yerler. İlk görevi geçmişlerdir ve deney kurucuları bugünlük bu kadar yeter derler ve uyumalarını söylerler. Bulutların üzerinde havalanarak uyurlar. Uyurken Güneş bir ürperti hissederek uyanır. Karşısında bir kuş görür. Tabii kuşların da onlarla birlikte gökyüzünde olduğunu unutmuştur. Bir an kuşları kızartıp yeme fikri aklına gelir çünkü her gün sadece meyveyle yaşayamazlar, başka çözüm yolları bulmalılar ama sonra bu kuşları yeme fikrinden vazgeçer ve geri uyumaya çalışır. Herkes uyanır ve bugünün görevini deney kurucular açıklar. Hava yağmurlu olduğundan dolayı bugünün görevi havada uçuşan yağmur damlalarını yakalamaktır. Herkes nasıl yapacaklarını düşünür ve ortaya bir fikir atılır; özel araçlarla uçup gördükleri damlaları yakalamaya çalışmak. Bu görevi de gerçekleştirirler ve bir gün daha biter. Günler görevlerle geçer, karada yer altı şehirleri, su ve yemek depoları kurarlar ve yavaş yavaş bir düzen oturmaya başlar.

Bu 1 yıl kolayıyla, zoruyla sona erer. Deneyin ulaştığı sonuç; dünyanın ters dönmesi gibi bir durumun dünya ve insanlar için pek de iyi olmayacağıdır. Herkes ailelerine kavuşur, böyle bir deneyim yaşadıkları ve bu bir yıldan sonra ayakları yere bastığı için mutlu olurlar.

 

(Visited 10 times, 1 visits today)