Dünya’da ülkeler arasında birçok sorun var ve bu sorunların çoğunun nedeni ya anlaşmazlık ya da herhangi bir grubun rakibine karşı güç kazanmak için başka zayıf bir grubu ele geçirip sömürmesinden geliyor. Ülkeler arası olduğu gibi insanların maalesef birbirleri arasında da birçok sorunu var ve bu sorunlarda daha çok insanların düşünce tarzı ve kendilerini ifade etmelerinden geçiyor. Dünya’da barışı sağlamak için birçok adım atmak lazım
Dünya’da insanlığın başından beri insanlar her zaman birbirleriyle anlaşmazlıklar yaşayıp birbirleri ile kavga eden varlıklardır. Yaşanan bu anlaşmazlıklarda anlaşmazlık yaşayan insan veya grup sayısı artıkça kavga boyutu da artar ve bu sayı eski zamanlarda önce beylik sonra ülke boyutunu almasıyla savaşlar yaşanmaya başladı. Yani savaşların ve ülkeler arası anlaşmazlıkların temeli eski zamanlarda atalarının yaptıkları ve onların sonuçlarıyla ilişkisi var. Tarih boyunca devletler bölgeleri kaynakları ve coğrafi konumu için ele geçirmişlerdir ve bir ülke ne kadar büyük ise o kadar güçlü olduğu kanısına varılmıştır. Fakat dünyanın gelişmesiyle beraber artık ülkeler zenginliklerini ve geçimlerini sadece kendi kaynaklarıyla değil farklı ticaret yollarıyla yapmaya başlamış ve artık toprak büyüklüğü eskisi kadar önemli olmamaya başlamıştır. İste bu sebepten sadece dünya haritasını değiştirmek dünya barışını sağlamak için yeterli değil.
Bir diğer sebep ise dünyanın içinde olduğu karışık durum. Fransız ihtilali ile başlayan milliyetçilik akımı çok uzun süredir var olan imparatorlukları zor duruma sokmuş ve diğer o dönemki güçlü devletlerin rakiplerinin gücünü azaltmak için onların topraklarındaki azınlıkları kışkırtıp onları güçsüzleştirmişlerdir. Buna örnek olarak Rusya’nın Balkanlara ve İngilizlerin Araplara yaptığı politika ile Osmanlıyı çöküşe hazırlamasını verebiliriz. Ayrıca bu nedenden ötürü özelikle Türkiye’nin olduğu coğrafyalarda herhangi bir ülkenin diğer ülkenin komsusundan alacağı bir toprak olduğundan herkesi mutlu edecek bir haritanın mümkün olamayacağı gerçeği yeni bir harita çizmenin dünya barışını getirmeyeceğini söyleyebiliriz. Fakat aynen bu sebep yüzünden dünya barışı neredeyse imkânsız çünkü neredeyse her millet birbirinden zamanında yapılmış olan haksızlıkların hakkını istiyor ve her millet birbirine çok sayıda haksızlık yaptığından dolayı hiçbir milleti tamamen tatmin etmek mümkün değil. Bu yüzden dünya barışının daha çok insanların yaşam refahını eşitleyip artırmaktan geçiyor. Mesela tüm dünya Avrupa’daki gibi sakin ve refah bir hayat sürseydi problemlerin büyük bir çoğunluğu kalkardı fakat bunun için milletler ve insanlar arası dargınlıkların kalkması gerekirdi. Çünkü insanlar ve milletler dargın veya sinirli olduğu milletlerin iyi bir yaşam sürmesini istemiyor. Bu yüzden dünya barışı hayalî olsa da tamamen imkânsız değil. İnsanların imkânlarını açacak olursak teknolojiye erişebilirliğini artırmak, onları meslek, hobi, din ve düşünce konularında özgür kılıp yargılamamak, açlık ve susuzluk için tüm dünya adına adım atmak, tüm insanlar adına hukuksal özgürlük tanıma gibi adımlarla dünya daha barışçıl olabilir
Sonuç olarak dünya barışı haritanın baştan çizilmesiyle uygulanmasıyla olamazken normal şartlarda da hayali bir düşüncedir fakat dünya barışına yaklaşmak için insanların haklarını birbirlerine eşit yapmak ve belirli yerlerde yaşayan insanların erişebildiği imkânları tüm insanlara sağlatmak ile dünya barışına yaklaşılabilir ve dünya daha barışçıl olabilir.