Bir Ulusun Meşalesi: Cumhuriyet

Bir asra sığan şanlı tarihin nişanesi Cumhuriyet… Ata’mın emaneti, özgürlüğün timsali, aydınlığa çıkan yolun anahtarı Cumhuriyet. Saltanatın, köleliğin devrini kapatan gelişimin, değişimin devrini başlatan Cumhuriyet. Kadını, çocuğu, eğitimi ve daha nicesini olması gereken yere, göklere, çıkaran Cumhuriyet.

Hüzün yerini bitmeyen bir neşeye bıraktı bundan 100 sene önce. Parlayan bir zihin, sefil düşmüş bir halka pes etmemeyi öğretti, yaşama tutunmak için bir neden verdi. Umudun kapılarını açan bu yeni Türkiye yüzyılıyla koca bir millet, mucizelerin gerçekleşebileceğine tanık oldu. Düzene karşı çıkma cesareti gösterebilmiş bir yiğidin gösterdiği ışıkta yolunu, yerini, yurdunu buldu koca bir ulus. Kurtuluş Mücadelesi gösteren açlık ve susuzlukla boğuşan bir halka önder olabilmiş bir deha; asla ümitsizliğe düşmeyen bir halk ve canı pahasına varını yoğunu ortaya koyan, gözünü kırpmadan vatanı için şehit olan binlerce askerimizle var olmuş Cumhuriyet’imizin 100. yılındayız.

Akla, farklılıklara karşı bir vatanı öğrenmeye âşık etmek uğruna her şeyi göze almış Ata’mızın Cumhuriyeti bir asır yaşında. Bu cumhuriyetin yetiştirmekte olduğu bir genç olarak minnetimi dile getirme ihtiyacımı paylaşmak zorunda hissediyorum kendimi. 100 yıl önce kazandığımız bu paha biçilemez eğitim hakkını Cumhuriyet’imiz olmasa elde edemezdim. Bilginin, düşünmenin teşviki konusunda yaptığı katkılarla dogmaları yıkmamıza öncü olan Ata’mıza ve beraberinde demokrasiye müteşekkirim. Açtığı bu yolda ilerlemek ve hem vatanıma hem de tüm dünyaya katkıda bulunmaya çalışmak yaşamım boyunca benimle ilerleyecek bir hedef olmalı ve olacak.

Cumhuriyetle beraber gelen halkımızın parlamasına en köklü katkıları yapmış modernleşme hamlesi olan kadın haklarının gelişimi ile Atamız bir kez daha çağının ötesindeki aklını gözler önüne sermişti adeta. Kadınlar yüzyıllardır toplumun en temel direklerinden biri olagelmiş olmasına karşın gereken değeri görememişti. Ata’mız sayesinde tüm dünyanın öncülerinden olmayı başarmıştık kadınların haklı mücadelesini desteklemede. Kadınların kazandığı tüm bu haklar yüreklerimizdeki Cumhuriyet’in ebediyen süreceği inancının geldiği yer olmuştu. Atamızın da dediği gibi Türk kadını yerlerde sürünmeye değil omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıktı. Cumhuriyet Türk milletinin birlik ve beraberlik ruhunu en yükseklere taşımakla kalmamış, farklılıklarımızın zenginliğimiz olduğunu bir kere daha gözler önüne sermişti.

Eğitime, sanata, bilimsel, kadına, çocuğa, hürriyete ve adalete verdiği önemle Atamız ve halkımız her zamanki gibi el ele vermiş, yepyeni bir özgür Türkiye yaratmış. Bizlere teslim edilen bu en kıymetli hazine olan Cumhuriyet’imizi korumak bizden başkasının ellerinde değil. Bu ulusla her bir gün gelişerek ülkemizi bir adım daha ileriye götürmek de elbet ki bizlerin en önemli görevi. İlmimizle, bilgimizle, aklımızla bu milleti her gün bir adım daha ileriye taşımak; her gün pes etmeden zorluklarla karşımıza çıkan “Yapamazsın.”ları kale almadan başarmak; Ata’mızın gösterdiği cesareti gösterme çabasında olmak, mutluluğumuza karşı çıkmaya ant içmiş herkesi, her şeyi, Cumhuriyet’imizin bizlere verdiği değerlerle onarma mücadelesinde kalma cesaretini gösterebilmek, bizlerin bu yolculukta yapabileceği en değerli şeylerdir. Ve arkamıza bakmadan daima daha iyisine yönelmek, sahip olabileceğimiz en güçlü düşüncedir. Ata’mızın sözleriyle, “Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyet’ini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!”

Bir asra sığan şanlı tarihin nişanesi Cumhuriyet… Ata’mın emaneti, özgürlüğün timsali, aydınlığa çıkan yolun anahtarı Cumhuriyet. Saltanatın, köleliğin devrini kapatan gelişimin, değişimin devrini başlatan Cumhuriyet. Kadını, çocuğu, eğitimi ve daha nicesini olması gereken yere, göklere, çıkaran Cumhuriyet.

Hüzün yerini bitmeyen bir neşeye bıraktı bundan 100 sene önce. Parlayan bir zihin, sefil düşmüş bir halka pes etmemeyi öğretti, yaşama tutunmak için bir neden verdi. Umudun kapılarını açan bu yeni Türkiye yüzyılıyla koca bir millet, mucizelerin gerçekleşebileceğine tanık oldu. Düzene karşı çıkma cesareti gösterebilmiş bir yiğidin gösterdiği ışıkta yolunu, yerini, yurdunu buldu koca bir ulus. Kurtuluş Mücadelesi gösteren açlık ve susuzlukla boğuşan bir halka önder olabilmiş bir deha; asla ümitsizliğe düşmeyen bir halk ve canı pahasına varını yoğunu ortaya koyan, gözünü kırpmadan vatanı için şehit olan binlerce askerimizle var olmuş Cumhuriyet’imizin 100. yılındayız.

Akla, farklılıklara karşı bir vatanı öğrenmeye âşık etmek uğruna her şeyi göze almış Ata’mızın Cumhuriyeti bir asır yaşında. Bu cumhuriyetin yetiştirmekte olduğu bir genç olarak minnetimi dile getirme ihtiyacımı paylaşmak zorunda hissediyorum kendimi. 100 yıl önce kazandığımız bu paha biçilemez eğitim hakkını Cumhuriyet’imiz olmasa elde edemezdim. Bilginin, düşünmenin teşviki konusunda yaptığı katkılarla dogmaları yıkmamıza öncü olan Ata’mıza ve beraberinde demokrasiye müteşekkirim. Açtığı bu yolda ilerlemek ve hem vatanıma hem de tüm dünyaya katkıda bulunmaya çalışmak yaşamım boyunca benimle ilerleyecek bir hedef olmalı ve olacak.

Cumhuriyetle beraber gelen halkımızın parlamasına en köklü katkıları yapmış modernleşme hamlesi olan kadın haklarının gelişimi ile Atamız bir kez daha çağının ötesindeki aklını gözler önüne sermişti adeta. Kadınlar yüzyıllardır toplumun en temel direklerinden biri olagelmiş olmasına karşın gereken değeri görememişti. Ata’mız sayesinde tüm dünyanın öncülerinden olmayı başarmıştık kadınların haklı mücadelesini desteklemede. Kadınların kazandığı tüm bu haklar yüreklerimizdeki Cumhuriyet’in ebediyen süreceği inancının geldiği yer olmuştu. Atamızın da dediği gibi Türk kadını yerlerde sürünmeye değil omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıktı. Cumhuriyet Türk milletinin birlik ve beraberlik ruhunu en yükseklere taşımakla kalmamış, farklılıklarımızın zenginliğimiz olduğunu bir kere daha gözler önüne sermişti.

Eğitime, sanata, bilimsel, kadına, çocuğa, hürriyete ve adalete verdiği önemle Atamız ve halkımız her zamanki gibi el ele vermiş, yepyeni bir özgür Türkiye yaratmış. Bizlere teslim edilen bu en kıymetli hazine olan Cumhuriyet’imizi korumak bizden başkasının ellerinde değil. Bu ulusla her bir gün gelişerek ülkemizi bir adım daha ileriye götürmek de elbet ki bizlerin en önemli görevi. İlmimizle, bilgimizle, aklımızla bu milleti her gün bir adım daha ileriye taşımak; her gün pes etmeden zorluklarla karşımıza çıkan “Yapamazsın.”ları kale almadan başarmak; Ata’mızın gösterdiği cesareti gösterme çabasında olmak, mutluluğumuza karşı çıkmaya ant içmiş herkesi, her şeyi, Cumhuriyet’imizin bizlere verdiği değerlerle onarma mücadelesinde kalma cesaretini gösterebilmek, bizlerin bu yolculukta yapabileceği en değerli şeylerdir. Ve arkamıza bakmadan daima daha iyisine yönelmek, sahip olabileceğimiz en güçlü düşüncedir. Ata’mızın sözleriyle, “Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyet’ini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!”

(Visited 9 times, 1 visits today)