“Bilgiye dedektif gibi ulaşabilirsin, avukat gibi de ulaşabilirsin. Avukat gibi ulaşırsan işine geleni alırsın. Dedektif gibi alırsan salt gerçeğe ulaşırsın.”
Bu söz, bilgiye ulaşma yöntemlerini detektifliğin ve avukatlığın çalışma şekliyle kıyaslayarak, bu çalışma şeklinin getirdiği sonuçlara vurgu yapmaktadır. İki çalışma şekli arasındaki temel fark, bilgiye nasıl ulaşıldığı ve bu bilginin nasıl işlendiğidir.
Avukatlar, yargı önünde, bireylerin birbirleriyle ve devletle ilişkilerinde ortaya çıkan anlaşmazlıklarda hukuki bilgisine başvurulan ve bireyleri ilgili yerlerde temsil eden ve haklarını savunan, hukuk ve yasa işlerinde yol gösterici nitelik taşıyan kişidir.
Avukatlar genellikle belirli bir tarafı savunmakla yükümlülerdir. Bu yüzden, avukat gibi bilgiye ulaşmak, belirli bir bakış açısını güçlendirmeyi ve savunmayı içerir. Avukatlar savunacağı kişinin bilgilerine karşı seçici olabilir, hatta bazı bilgilerini gerekmedikçe kullanmayabilirler de. Bu yaklaşım, belirli bir hukuki, etik veya çıkar odaklı perspektife dayanabilir. Bilgiyi seçici bir şekilde kullanmak, bazen gerçeği değil, o an için işe geleni ortaya çıkartabilir.
Dedektifler ise bulundukları ülkenin, yasaları el verdiği ölçüde, kendilerinden talep edilen konular hakkında araştırmalar yapan ve buldukları verileri raporlar halinde ilgili kişilere sunan, profesyonel araştırmacılardır.
Dedektifler, genellikle tarafsız bir şekilde ve gerçeğe ulaşmayı hedefleyerek delilleri toplamaya çalışır ve nesnel bir bakış açısıyla olayları çözmeye çalışırlar. Dedektif gibi bilgiye ulaşmak, çoğunlukla gerçeğe ulaşma amacını izler. Her yerden, her alandan bilgi toplamaya, var olan çelişkileri çözmeye ve objektif, tarafsız, bağımsız bir değerlendirme yapmaya çalışırlar.
Kısacası, avukat gibi bir bilgiye ulaşmak, bazen bir durumu lehine çevirmek adına bilgiyi manipüle etme riskini taşır yani bilgiyi seçmesi ve onu bir çığ misali büyütüp koz olarak kullanmasıdır. Bu durumda, gerçeğin tam anlamıyla ortaya çıkması mümkün olmayabilir.
Fakat dedektif gibi bir bilgiye ulaşmak, avukatların ulaşma şekline neredeyse zıt düşüyor. Dedektifler, olayları tarafsız, objektif ve nesnel bir şekilde değerlendirmeye çalışırlar. Olaya dair delilleri toplamak, incelemek ve analiz etmez onların başlıca görevlerinden biridir. Bu, genellikle daha kapsamlı bir perspektife sahip olmaya ve gerçeği daha iyi anlamaya yardımcı olabilmektedir.
Sonuç olarak, bu söz bilgiye ulaşma yöntemlerinin temel özelliklerini belirtir ve hangi çalışma şeklinin seçildiğini, elde edilen sonuçları nasıl etkileyebileceğini ortaya koyar. Gerçeğe ulaşma amacı izleyenler genellikle dedektif gibi, belirli bir görüşü savunanlar ise avukat gibi bilgiye ulaşabilirler. Ancak her iki yaklaşımın da kendisine ait avantajları ve dezavantajları vardır.