Düşüncelere Yakalanmak

“Çok uyumak kaçmaktır, uyumamaksa yakalanmak.” demiştir Sigmund Freud, psikoloji bilimi tarihindeki en önemli bilim adamlarından Avustralyalı psikolog. Bir insan için uyku ne ifade eder? Neden birçok bilim adamı, filozof ve yazar konuyla ilgili fikirlerini belirtmişlerdir?

Ortalama bir insanın günde sekiz saat uyuması tavsiye edilmektedir. Yani tüm hayatımızın üçte biri uyku ile geçmektedir. Örneğin, doksan yıl yaşayan bir insanın otuz yılı uyuyarak geçecektir. Uyumanın en temel fonksiyonu vücudumuzdaki organlarımızın, kaslarımızın, dokularımızın, kısaca vücudumuzdaki tüm sistemlerin dinlenmesini ve mümkün olabildiğince yenilenmesini sağlamaktır. Ancak, Freud yukarıdaki sözü ile uykunun başka bir yönüne vurgu yapmaktadır; düşünce ve kaygılarımızdan bir süreliğine uzaklaşabilme aracı olan uykudan bahsetmektedir.

Günlük hayat insanlara sadece bedensel değil aynı zamanda zihinsel yük de yükler. Yaşanmış olan günün getirdiği değerlendirmeler, endişeler, gelecek günlere ilişkin planlar yatağa yatıp uyumaya çalışan insanın aklını meşgul edecektir. Mesela, tarlasına buğday ekimini yapmış olan çiftçiyi düşünün: bundan sonraki zamanda yağmur yağacak mı, hava çok soğuk olacak mı, ilaçlama yapmalı mıyım, acaba ürünümü yeterli bir paraya satabilecek miyim gibi birçok düşünce ile doldurulmuş zihnine rağmen uykuya dalmaya çalışacaktır. İşte bu çiftçi, uykuya dalabilirse dertlerinden kaçabilmiş olacak yoksa o dertlere kapılmış olacaktır.

Kimi insanlar vardır çok kolay bir şekilde uykuya dalabilmektedir, deyim yerindeyse başlarını yastığa koyar koymaz uykuya dalarlar. Bir şarkıda geçen “Ama insan uyumaz, bazen düşünür.” sözlerinin hitap ettiği insanlar bu kolay uykuya dalan insanlardır.

Çoğu insan kolay uykuya dalabilen insanlara hayranlık duymakta hatta kıskanmaktadır, hafızasız insanların kolay uyuyabildiğini düşünmektedir. Orhan Kemal bir kitabında güçlü bir hafızanın ağır bir ceza olduğundan bahsetmiştir. Tıpkı zihnimizde yer alan ve yatağa yattığımızda bizleri düşünmeye zorlayan, uykuya dalabilirsek uzaklaşabileceğimiz, kaçabileceğimiz kaygı, dert ve planların bizlere verdiği ceza gibi.  Tam da Sovyet yazar Maxim Gorki’nin dediği gibi: “Ne kadar az bilirsen o kadar iyi uyursun.”

(Visited 34 times, 1 visits today)