Kitabın 120. sayfasına geldiğimde el yazısıyla yazılmış bir cep telefonu numarası gördüm. Bu sıra dışı keşif, anımsanması gereken bir anıya dönüşeceğe benziyordu.
Sayfanın sol üst köşesinde, titizlikle yazılmış on haneli bir numara beliriyordu: “555-123-4567” numara siyah mürekkeple yazılmıştı ve yazının üzerine dikkatle bakınca yazarın bu numaraya özel bir anlam yüklediği açıkça anlaşılıyordu. Bu numara neden kitabın 120. sayfasında yer alıyordu? Kim bu numarayı bırakmış olabilirdi? Bu, zihnimi meşgul eden sorulardan sadece birkaçıydı. Numaranın üzerinde düşünürken, kitabın sayfaları arasında bir gizem arayışına kapıldım. Belki de bu numara, bir karakterin hikâyesiyle ilgiliydi ve okuyuculara bir ipucu sunuyordu. Ya da belki de bu, yazarın kendi hayatından bir iz taşıyordu ve okuyucuların bu numara aracılığıyla onunla iletişime geçmesini bekliyordu. Cep telefonu numarasının bu sayfada bulunmasının arkasındaki nedeni anlamak için birçok teori düşünmeye başladım. Belki de yazar, okuyucuların daha derin bir düşünceye dalmasını istiyordu. Her durumda, bu numara benim için sıradan bir kitap okuma deneyiminden daha fazlasını temsil ediyordu. Sonuç olarak, 120. sayfadaki bu el yazısıyla yazılmış cep telefonu numarası, kitabın kendisinden daha fazla bir şey ifade ediyordu. Onun gizemi beni içine çekti ve bu sayfanın ardındaki sırları çözmek için heyecanla sayfaları çevirmeye devam ettim.
Cep telefonu numarası üzerinde düşünmek ve kitabın sayfalarını çevirmeye devam etmek arasında gidip geldim. Sayfanın sonunda bir not bırakılmasını umarak, numarayı cebimdeki telefonla hızlıca kaydettim. Her zaman için meraklı bir doğaya sahiptim ve bu numara, benim için büyülenmiş bir hazine gibiydi. Kitabın sonuna ulaştığımda, ne yazık ki herhangi bir not ya da açıklama bulamadım. Ancak bu beni durdurmaya yetmedi. Hemen o gece, numarayı aramaya karar verdim. Telefondan numarayı tuşladım ve çaldı. Karşımda bir kadının sesi duyuldu, “Alo?” dedi. Hızla kendimi tanıttım ve kitaptaki numarayı nasıl bulduğumu açıkladım. Kadın bir an sessiz kaldı, sonra “Ne araştırıyorsunuz?” diye sordu. Anladığım kadarıyla bu numara sadece bir rastlantı değildi. Kadın, kitabı yazan yazarın yakın bir arkadaşı olduğunu ve yazarın ölümünden sonra bu numarayı kitapta bulunduğunu açıkladı. Yazar, okuyucularına bir sır bırakmayı amaçlamıştı ve bu numara sayesinde onun mirası devam edecekti. Kadın, yazarın yaşamı ve eserleri hakkında konuştu. Yazarın düşünce tarzını ve eserlerini derinlemesine incelemeye başladık. Bu sıra dışı telefon görüşmesi, yeni bir edebiyatla ilgili büyük bir tutku keşfetme fırsatı sunmuştu.
Kitap, bana sadece bir hikâye sunmamış, aynı zamanda yeni bir macera kapısını aralamıştı. El yazısıyla yazılmış o cep telefonu numarası, benim için unutulmaz bir anı ve yeni bir başlangıçtı.