Cumhuriyetin 100. yılını kutlayabilmek, sadece bir dönüm noktası değil, ayni zamanda Türkiyemizin karanlık geçmişine özgürce veda etmesinin ve modernleşmesinin kutlanmasıdır. Bu özel gün, bize hem geçmişimize saygıyla bakmamıza hemde geleceğimize, umutla tasan kalplerle, ilerleme fırsatı sunuyor. Ancak, cumhuriyetin getirdiği yenilikleri tam anlamıyla kavramak için, geçmişten bugüne uzanan bir yolculuğa çıkmalı ve bu iki farklı dönemi onların gözünden görmeliyiz.
Cumhuriyet öncesi Türkiye’de bir kadın olarak yaşamak zordu. Toplumumuzun o zamanki değerleri, biz kadınları sınırlıyordu ve hor görüyordu. Eğitim fırsatılarındanda yoksunduk ve bu da cehaletin dipsiz sularına bağlı kalmak zorundaydık. Sadece birer ev hanımı, anne veya eş olmamız bekleniyordu. Kendi fikirlerimizi ifade etmek, toplumsal konularda söz sahibi olmak hakkımız değildi.
Atatürk’ün önderliğinde Cumhuriyetin kurulması kadınlarımız için büyük bir umut ışığı oldu. Daha önce kısıtlı olan hayatlarımız bu sefer daha fazla özgürlük ve eşitlik vaat ediyor. Atatürk, kadınların sosyal yaşamın her alanına aktif olarak katılmasını savunmaktadır ve bu fikir biz kadınlara ilham kaynağı olmuştur.
Cumhuriyet döneminde kadınların eğitim hakkı vardı. Bu, özerkliğimizi ve sosyal sorumluluk üstlenme yeteneğimizi artırdı. Atatürk, kadınların eğitim almasının ülkenin ilerlemesi için kritik bir adım olduğunu vurguluyordu. Eğitim, bize yeni fırsatlar sunuyordu ve bu, biz kadınların hayatlarımızı dönüştüren bir güçtü.
Atatürk aynı zamanda kadınların siyasal katılımını destekleme ve seçme ve seçilme hakkını tanıdı. Bu, biz kadınların toplumsal kararlarda söz sahibi olma fırsatını elde etmemizi sağladı. Artık toplumun her alanında etkin bir şekilde yer alabiliyorduk. Bu hakların tanınması biz kadınları mutlu ediyor ve sosyal statümüzü güçlendiriyor.
Atatürk, kadınların giyimden meslek hayatına, eğitimden siyasete kadar her alanda özgürce karar vermesini teşvik ediyor. Bu dönemde toplumsal cinsiyet eşitliği açısından önemli adımlar atıldı. Atatürk’ün bu reformları dönemin kadınlarını sevindirmiş, geleceğe umutla bakmalarını sağlamıştır.
Cumhuriyet dönemi kadınlar açısından önemli bir dönüşümün başlangıcı oldu. Atatürk’ün vizyonu ve liderliği sayesinde kadınlar özgürlüğe kavuştu ve toplumsal yaşamın her alanına aktif olarak katıldı. Bu dönemin reformları biz kadınları sevindirdi ve Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşadığımız bu büyük değişimi memnuniyetle karşıladık.
Cumhuriyet dönemi, Türk kadınları için dönüşümün başlangıcı oldu. Atatürk’ün liderliğindeki Cumhuriyet, biz kadınlara özgürlüğü ve eşitliği getirdi. Geçmişteki kısıtlamalara rağmen, bu dönemde yaşadığımız bu büyük değişimi coşkuyla karşıladık. Bugün, Cumhuriyetin 100. yılını kutlarken, bu değerli kazanımları korumak ve daha da ileriye taşımak için kararlılıkla yol almamız gerektiğini hatırlamalıyız. Cumhuriyet, bize geçmişimizi ve geleceğimizi bir arada düşünme fırsatı sunuyor. Bu özel günde, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk ve onun vizyonu sayesinde, kadınlar olarak elde ettiğimiz özgürlük ve eşitlik haklarını gurur ve mutlulukla kutluyoruz. Gelecekte de bu değerlere sahip çıkmak ve Cumhuriyetimizi daha da yükseltmek için aynı kararlılıkla ilerleyeceğimize olan inancımızı yineliyoruz. İleriye bakarken, bu büyük mirası devralmak ve daha aydınlık bir geleceğe doğru emin adımlarla ilerlemek için el birliğiyle çalışacağımıza olan inancımızı ifade ediyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun!