Yatağımdan kalktım, elimi yüzümü yıkadım ve pencereye doğru yaklaştım. Evin penceresinden dışarıyı izlemeye başladım. Hava serin ve ferah. Havada süzülen kuşlar toplanmaya başlıyor. Kuşların havada süzülerek uçmasını izlemek hoşuma gidiyor. Onlar rahat ve serbest bir şekilde uçuyorlar. Kuşlar kadar özgür olmayı kim istemez ki.
Bugün önemli bir gün, sadece benim için değil birçok insan hatta bir millet için önemli bir gün. Bugün 29 Ekim cumhuriyet bayramımız. Türk milleti olarak milli birlik ve beraberlik duyularımızı büyük bir sevinçle yaşadığımız gün. 100 yıl boyunca beraber hissettiğimiz ortak duygular ile kalbimizi beslediğimiz gün. Hüzün, sevinç, gurur gibi birçok duyguyu beraber yaşadık. Cumhuriyetin kurulmasıyla bizi başka bir yaşam karşıladı. Neredeyse kuşlar kadar özgürüz. Demokrasinin karşılığı olamaz. Demokrasi bizim için büyük bir önem taşır, izim özgürlüğümüzün en önemli yapı taşlarından biridir. Mustafa Kemal Atatürk sayesinde onlarca yaşamımızı değiştiren yenilikler elde ettik. Atatürk milletinin özgürlüğünü önemseyen bir insandı o ülkesinin iyiliği için her şeyi göze almış bir liderdi bu onun birçok insana örnek olmasını sağlamıştır.
Eşyalarımı topladım dışarı çıktım. Şenlik alanlarına doğru yürümeye başladım. Sabahın erken saatleri, hava soğuk üzerimde bir kazakla dışarı çıktım. Kaldırımda benimle beraber aynı tarafa ilerleyen bir sürü insan var. Aynı amaç doğrultusunda beraber ilerliyoruz. Törene doğru ilerliyoruz. Herkesin yüzünde bir neşe var. Sadece insanlara bakmak bile insanı mutlu ediyor. Daha tören yerine uzun bir yol var. Yürüdükçe daha fazla insanın bize katıldığını fark ediyorum. İçimde birlik ve beraberlik duyguları canlanıyor. İnsanlarla beraber aynı duyguları yaşıyorum. Türk olmaktan gurur duyuyorum. Bir Türk olarak bu duyguları yaşamak beni iyi hissettiriyor ve benim gibi hisseden insanların olduğunu bilmek beni huzurlu kılıyor. Tören yerine yaklaştık. Kutlama töreninin yapılacağı alanda insanlar toplanmaya başlıyor. O kadar azla insan var ki kendimi ülkemin bağımsızlığı için toplanmış bir ordunun askeri gibi hissediyorum. Güneş kendini göstermeye başladı. Dün yağa yağmurdan kalan nem insanları üşütmeye yetiyordu fakat hissettirmiyordu. İnsanların birbirine verdiği duyguların sıcaklığı soğuk havayı engelliyor. Yaşadığım çevreden tanıdığım insanları gözümle kestirdim ve onlarına doğru ilerlemeye başladım. Her yaştan birçok insan bu etkinliğe katılıyordu. Tanıdıklarıma hal hatır sorduktan sonra törenin başlangıcını beklemeye başladım. Mikrofon cızırtısını duydum, duyar duymaz ortam sessizliğe gömüldü. Bir süre bekledik ve ardından bir lise öğrencisi mikrofonu aldı. Kısa ve özlü bir konuşmanın ardından saygı duruşuna davet etti. Saygı duruşu ardında gür bir sesle İstiklal marşımızı söylemeye başladık. tüyler diken diken, içimde duyduğum gurur ve güçlü duyguya hakim olamıyorum. Cumhuriyetimizin 100. yılında böyle duygular yaşıyorsak kim bilir ilk yılında insanlar nasıl hissetmişlerdir.