- 100 yıl önce bu zamanlarda cephelerde bugünümüz için kan döken, bu şanlı bayrağımızın göklerde dalgalanmasını sağlayan, gece uyumak için annelerinin onlara söylediği tatlı ninniler yerine etrafında insan hayvan fark etmeksizin her canlıya dehşet saçan silah sesleri eşliğinde uyumak zorunda kalan çocuk askerlerimize, yurdumuzu kurtarmak için gözlerine uyku girmeden çalışan, çabalayan bütün Mehmetçiklerimize, bütün ufuğun bulutlarla kaplı olduğu o yüzyılda yenilikçi fikirlerini korkusuzca dile getiren ve tek bir kere bile tereddüt etmeden uygulayan Mustafa Kemal Atatürk’e minnettarız.
Cumhuriyet ve beraberinde gelen inkılaplar çok zor şartlar altında uygulamaya sokulmuştur. Atatürk ve silah arkadaşlarının gösterdiği cesaret, eşi benzeri görülmemiş bir vukuattır. Yıpranmış, gözleri kör, ufuğu göremeyen, başını kaldırıp geleceğe bakmaya timsali kalmamış Türk halkını topyekûn hale getirip kendilerindeki ışığı görmelerini sağlayan Atatürk, bu inkılaplarla Türk halkını çağdaşlaştırmış ve çağa uyum sağlamalarına yardım etmiştir.
Bazen hepimizin aklını karıştıran bir soru vardır: Peki bize bu haklar tanınmasaydı neler olurdu? Eğer seçme ve seçilme hakkı tanınmasaydı, hala günümüzden yüzyıllarca geride kalmış bir yönetim sisteminde kendi kendimizi savunma hakkı olmadan, tek bir kişinin koşulsuz şartsız her dediğinin doğru ve haklı kabul edildiği bir ülkede yaşıyor olurduk. Peki ya eğitim hakkımız? Bugün her bir çocuğun bu sıralarda oturup eğitim alabilmesi, kendini geliştirebilmesi için imkanların sunulması, kendinin farkındalığına varabilmesi bu hak sayesindedir. Ya çalışma hakkı? Her yetişkin bireyin, din, dil, ırk fark etmeksizin çalışıp evine para getirebilmesi, çocuklarını, ailelerini elinden geldiğince iyi şartlarda yaşatabilmesi. Veya sağlık hakkımız, her bir Türk vatandaşının kurulan devlet hastanelerinde veya sağlık ocaklarında tedavi görmeye hakkı olması, eski dönemlere göre sağlıları için bakıma ulaşımlarının çok daha hızlı ve kolay olması gerçekten gönlümüzü rahat kılıyor.
Dönemine göre çok ilericidir Atatürk inkılapları. Sosyal güvenliğimizin devlet tarafından yasalarca güvence altına alınmasıyla, sokaklarda geçmişe göre daha rahat, yargılanmadan ve dışlanmadan dolaşabiliyoruz. Kılık kıyafet inkılabıyla, alfabemizin Latin alfabesine dönmesiyle, saatlerimizin ve ölçüm birimlerimizin günümüze uyarlanmasıyla, gitgide daha da modernleşiyor ve çağa ayak uyduruyoruz.
Biz kim miyiz? Bizler cumhuriyet çocuklarıyız. Her birimiz ulusumuzu korumak ve yüceltmek için elimizden gelene yapmaya hazır olanlarız, bir önceki nesilden devraldıklarımızı bizden sonrakilere aktaracak olanlarız. Mustafa Kemal’in askerleriyiz, Cumhuriyetin bekçileriyiz. Çok çalışıp çok okuyarak kendimizi v e ulusumuzu geliştireceğimize ve ilerleteceğimize söz verir, minnetimizi sunarız. Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun!