Sönmeyecek Cumhuriyet Meşalesi

Bayraklar asılmış insanların evlerinin pencerelerine, kırmızı tonlarda giyinmiş herkes. Bayrağımızın, o kadar insanın kanını ve çabasını temsil eden o derin kırmızı renge bürünmüş her birey. Ayrı bir tebessüm var hepsinin yüzünde. Kimileri törenlere gitmek için hazırlanırken kimileri işi gücü bırakmış, bu büyük günü kutlamakla meşgul etmiş kendini.

Evinden büyük bir hızla çıkmaya çalışırken tökezleyen bir oğlan, arkasında evladı için endişelenen annesini bırakarak hemen ayaklanıyor, arkadaşlarının yanına koşuyor. Çocuğun gözlerinin altları koyu koyu, belli ki derslerine yetişmeye çalışırken çok yorulmuş, fakat o yılmıyor. Hedefine doğru giderken yoluna çıkan insanların etrafından dolanıp yerinden çıkmış bir kaldırım taşının bıraktığı boşluğun üzerinden zıplayarak dostlarına ulaşmayı başarıyor. Hepsi bir ağızdan haykırıyor “Cumhuriyet!”

Genç bir kız, adeta taşları delerek büyümüş bir ceviz ağacının kalın, görkemli gövdesine sırtını yaslamış, elinde tuttuğu Nutuk’u büyük bir dikkatle okumakla meşgul etmiş kendini. Kırmızı şallarını omuzlarına atmış bir grup ona yaklaşınca kafasını başyapıttan kaldırıyor, yüzünde bir tebessüm beliriyor. “Yaşasın Cumhuriyet!” Derken ağzından çıkan her harfle gülümsemesi daha da büyüyor. Gruptakilerden biri onun yüz ifadesini karşılıyor, başıyla onay veriyor ve kıza bir zarf uzatıyor. Genç, elindeki zarfa bakıyor, parmağını kağıdın zemininin üzerinde gezdiriyor. İçerisinde ne olduğunu görmek amacıyla zarfı açayım derken parmağı kesiliyor, fakat o bir ses çıkarmadan zarfın içinden çıkan kağıdı incelemeye koyuluyor. Zarif harflerle ve siyah mürekkeple inci gibi bir yazı doldurmuş minik kağıt parçasının beyaz zeminini.

 100 yıl geçti ilan edileli cumhuriyet

Tam bir asır

Bu süreç nasıl geçmiş

Ne fedakarlıklar edilmiş

Bu akşam dinleyelim

El ele vererek hazırladığımız gösterimizde

Yüzlerinden pek çok farklı duygu geçiyor gösteriyi izlerken. Sokak halkının hepsi toplanmış, pür dikkat dinliyorlar diyalogları. Kimi sahneler insanların gözlerini yaşatırken kimi sahneler, kimi alıntılar gururla dolu tebessüm ve çığlıkla karşılanıyor. Kurtuluş Savaşı’nın sonlarından cumhuriyetin ilanına, inkılaplara değiniliyor gösteri boyunca. Arka plan sürekli değişiyor, devasa bir şapkadan oy pusulasına, ve her geçişte izleyenler tekrar alkışlıyor. Kimine göre bu arka plandaki değişim sadece gösteriyle alakalı olsa da kimisi onu değişen koşullara uyum sağlamaya çalışan Türk halkı olarak görüyor, geçen her saniye daha da etkileniyor. Bu çok uğraş gerektirmiş gösterinin sonu geldiğinde, lacivert takım giymiş bir beyefendi sahneye çıkıyor. Gökyüzü mavisi gözleri parlak, sarı saçları arkaya doğru taranmış. Derin bir nefes alıyor, boğazını temizliyor ve güçlü, karalı bir sesle başlıyor konuşmaya.

– Türkiye Cumhuriyeti, bir asırdır olduğu gibi devam edecek ve sonsuza kadar, ilelebet özgür olacaktır. Biz, cumhuriyetin yüzüncü yıl gençliği ne yapacağız, demesiyle birlikte seyircinin arasındaki çocuklar ayaklanıyor ve hep bir ağızdan bağırıyor,

– Bizler, cumhuriyetin 100. yıl gençliği Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda onun ilke ve devrimlerini koruyarak Türkiye’yi ileriye taşıyarak hayatlarımıza devam edeceğiz. Sönmeyecek cumhuriyet meşalesi!

(Visited 45 times, 1 visits today)