100 yıl önce bugün Atam’ız kürsüde Türk halkına sesleniyordu. Türkiye’nin temeli olan cumhuriyeti ilan ediyordu. Şimdi üzerinden 100 yıl geçti ve o günkü coşku o günkü heyecan tüm Türk Milleti’nin içinde her 29 Ekimde tekrar canlanıyor, mahallelerde ve sokaklarda şehit kanlarının üzerine yansıyan ay ve yıldızı görüyoruz. Okullarda öğretmenler ve öğrenciler gösterilere ve törenlere hazırlanıyor. Tüm Türkiye Atatürk2ün izinden ona verdiği sözleri tutmak için her 29 Ekim’de bir araya geliyor. İnsanlar Anıtkabir’e bir kere daha Ata’mıza teşekkür etmek için geliyor.
Bence Türkiye cumhuriyetten önce ve cumhuriyetten sonra olmak üzere ikiye ayrılıyor. O dönemin çocukları, gençleri bu gün biz burada rahat yaşayalım diye çabalıyor. Erkek çocukları erken yaşta vatan uğruna savaşlarda can veriyor. Kadınlar küçük kız çocuklarına ve yararlılara cephelerin arkasında yardım ve tedavi ediyor. Açıkçası Türkiye’nin gelişip bu zor günleri atlatması için tüm halk ter döküyor. Aslında bizim Atatürk’e olan borcumuz kadar bugünler için çabalayan halka da ödeyemeyeceğimiz bir borcumuz var. Atatürk’ün “Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz!” demesinin ardından çekilen onca acıya ve zorluğa rağmen halk büyük bir sevince boğuluyor. Çünkü artık bir meşrutiyet devri kapanıyor ve cumhuriyet devri başlıyor.
Halkın mutluluğu Atatürk’ün mutluluğu oluyor ve 29 Ekim akşamı tüm türkiye umut vaadeden yarınlara uyanmak için gözlerini yumuyor. Beklenen gün geldi, cumhuriyet ilan edildi ve Türkiye bir kez daha kuruldu. Ardından her 29 Ekim’de aynı coşku daha da artarak devam etti. Bugün burada tekrardan 100. defa aynı duyguları paylaşmak için toplanıyoruz. Gazetelerde, televizyonlarda, radyolarda yurdun dört bi yanında herkes cumhuriyetin ilanını kutluyor.
Bu gün burada kadınlar markete gidebiliyorsa, kız çocukları eğitim görebiliyorsa, halk eşit ve adil bir şekilde oy kullanabiliyorsa cumhuriyet sayesindedir. Eğer Türkiye gelişmiş bir ülkeyse ve halkın söz söyleme hakkı varsa cumhuriyet sayesindedir.
Özellikle Atatürk’e umut vaadeden gençlerimiz Türkiye için çabalıyor. Çocuklar geçmişte vatan uğruna can vermiş, hiçbir zaman sokakta top oynamanın nasıl bir şey olduğunu bilemeyen kardeşleri için top oynuyorlar, kız çocukları eğitim göremeyen arkadaşları için okula gidiyorlar. Ebeveynler yaşadıkları süre zarfında ailesi olmayan yetim olan çocuklar için çocuklarına bakıyorlar. Gençler ise her zaman ve her zaman Türkiyeyi daha ileriye taşımak için ter döküyor. Ata’mız 100 yıl önce bizim için ne kadar çabaladıysa biz de on kadar ve daha fazla çabalamalıyız.
Sonuca gelirsek 100 yıldır cumhuriyeti korumak için her zaman bir olduk, birleştik. Yeri geldi ünlü şairlerimiz unutulmaz şiirler yazdı.Tüm dünyada adı çıkmış eserlere konu oldu cumhuriyet. Atatürk, cumhuriyet, Türk Halkı, ne unutulabilir ne de unutturulabilir. Türkiye’nin zamanında verdiği bu savaşı her yerde büyük bir gururla yaymalıyız. İlan edildiği günden beri herkese umut olan cumhuriyet yarın da ve sonraki nesillerde de aynı kalacaktır!