Cumhuriyetin 100 yılını anlatabilmek için aslında tam 100 yıl hatta 100 yıldan da öncesine gitmemiz gerek. Yıl 1918, ülke Mondros Ateşkes Antlaşması sonucunda işgal altında. İtilaf Devletleri tüm silahlara el koymuş, her türlü evi yağmalıyor ve halka kötü davranıyordu. Telgraflar da kontrol altındaydı. Ancak Atatürk bu duruma dayanamayıp 1919 yılında Kurtuluş Savaşı’nı başlattı. Atatürk Bandırma Vapuru ile İstanbul’dan çıkarak Samsun’a gitti. Ondan sonra ülkeyi dolaşarak genelgeler yayınladı, kongreler yaptı ve en son Ankara’ya geldi. Atatürk savaşın planlamasını yaparken İsmet İnönü içeri girer ve şöyle söyler: “Karşı devletler çok güçlü paşam, savaştan çekilmek iyi olabilir.”, Atatürk şöyle söyler: “Artık bu savaştan geri dönemeyiz, bu cephelerde düşmanı yensek bile unutma ki cahillikle olan savaşımız hiç bitmeyecek.” Kurtuluş Savaşı’nda Kuvayı Milliye’nin çok büyük rolü vardı. Bir nevi halkın oluşturduğu bir askeri gruptu. Ülkenin her yanında örgütün üyeleri vardı. O sıralarda 1920 yılının 23 Nisan’ında Büyük Millet Meclisi kuruldu. O dönemde silahlanma yasak olduğu için bir ara Atatürk için idam kararı bile geldi. Zafer kazandıktan sonra Büyük Millet Meclisi artık Türkiye Büyük Millet Meclisi olmuştu. İşte bu yüzden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’dır. Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk kılık kıyafet kanunu getirmiş ve daha nice inkılaplar yapmıştır. Atatürk bilime ve eğitime çok önem verir, o yüzden yurt dışına eğitim için öğrenciler gönderir. Yurt dışına öğrenciler gönderir ki ülkede iyi hukukçular, iyi doktorlar olsun. Şu an için cumhuriyetin 100. yılını anlatıyoruz. 2023 yılı 29 Ekim’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı olacak. Yaşasın cumhuriyet!
CUMHURİYETİN 100. YILI
(Visited 106 times, 1 visits today)