Milletin kendi kendini yönettiği, belirli süre zarfında kendilerini temsil etmesi için oy kullanarak milletvekili seçtikleri yönetim biçimine cumhuriyet adı verilir.Cumhuriyet bence en medeni yönetim biçimidir ki değeride ordan gelir.Cumhuriyetten önce devlet saltanatla yönetiliyordu.Mustafa Kemal Atatürk sayesine halkımız yönetim üzerinde söz hakkına sahip olmuştur.
29 Ekim 1923 tarihine kadar Türklerin kurduğu hiç bir devlette cumhuriyet idaresi yoktu.Fakat o gün bir padişah veya bir diktatör ya da bir kral olmasına rağmen Mustafa Kemal Atatürk cumhuriyeti ilan etmekten korkmamış ve böylece Türk milletinin bugünkü medeni toplum olmasındaki en büyük adımı atmıştır.
Cumhuriyeti ilan ederken yaşanılan zorlukların göz ardı edilemeyeceği bir gerçektir.Tüm dünya Türke’e düşmandı, devletin başındakiler duyarsız ve boyun eğmeye hazırdı, savaştan çıkmış halk yorgun ve fakiri, mühimmat ve asker sayısı azdı, hava koşulları şse sanki tüm dünyadaki Türk düşmanlıyla iş birliği içindeymişçesine zorluydu.Ancak Mustafa Kemal Atatürk Türk milletine olan inancını asla kaybetmemiş aksine Türk milletinin bağımsızlığa olan düşkünlüğüne olan güveni daha da artmıştır
İşte böyle bir zamanda Mustafa Kemal Atatürk be silah arkadaşları Kurtuş Savaşını başlatıp devletimizi sıfırdan inşa ettiler.Demek istediğim şudur ki atalarımızın çeşitli zorluklarla elde ettiği cumhuriyetin değerini bilmeliyiz.Her senenin ayrı bir değeri olduğu gibi 100. senesinin çok ayrı bir kıymeti var.Atamızın bir asır önce elde ettiği bu özgürlüğümüzü sanki ilk elde edilişiymiş gibi aymı coşku ve heyecanla, değerinin farkında olarak kutlamalıyız.
Mustafa Kemal Atatürk şu gerçeğin farkındaydı ki bir devletin güçlü ve medeni olması için gelecek nesillerin fikri, vicdanı ve irfanı hür nesiller olarak yetişmesi gerekiyordu.Böyle bir neslin yetişmesi için önce devletin vatandaşların fikirlerini özgürce ifade edebilecekleri bir ortam olması gerekiyordu.Bu ancak ve ancak cumhuriyet rejimi ile gerçekleşebilirdi.
Her geçen gün Türkiye Cumhuriyeti biraz daha yaşlanıyor ve biz Türk halkının, özellikle yeni nesilin, Türk gencinin görevi şudur ki:Türkiye’yi ilk zamanlarındaki gibi canlı ve medeni tutmalarıdır.Bununla kalmayıp ülkemizi geliştirmeli, saygı değer bir ülke olmasını sağlamaktır.
Atamızın Cumhuriyetimizin bu onurlu,şanlı 100. yılın yakışır bir sözü ile yazımı bitirmek istiyorum,
“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır.Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”