Aydınlık Yarınlara

   Tüm toplumların tarihinde önemli dönüm noktaları vardır. Cumhuriyetin ilanı da Türk toplumu için son derece önemli bir yere sahiptir. Cumhuriyet, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu kabul eden bir rejimdir. Cumhuriyet sayesinde ülkemiz tam bağımsız, kendi kendini yönetebilen ve diğer ülkelere bağımlılığı olmayan bir ülke haline gelmiştir.

   Cumhuriyetin ilanı ile birlikte birçok alanda köklü değişiklikler yapılmıştır. Bu dönemde çok sayıda devrim gerçekleştirilmiş, yapılan yenilikler ve reformlar Türkiye’nin çağdaşlaşma sürecini hızlandırmıştır. Hukuki ve siyasi alanda temel değişiklikler hayata geçirilmiştir. Eskiden hiçbir konuda söz sahibi olamayan kadınlara birçok ülkeden önce seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Kadınların siyasi haklara sahip olması demokratik bir toplum yapısının oluşmasına katkı sağlamıştır. Bu sayede kadının toplumdaki konumu güçlenmiş ve kadınlar eğitim ve iş hayatında daha fazla rol sahibi olmaya başlamışlardır. Eğitim sisteminin modernleştirilmesi daha çağdaş bir toplum oluşturmuştur. Yeni eğitim sistemiyle birlikte medreseler yerine çağın gereksinimlerine uygun olarak bilim, matematik, dil ve sosyal bilimler gibi dersler ön plana çıkarılmıştır. Öğretmen okulları açılarak öğretmenlerin daha kaliteli bir eğitim almaları amaçlanmış ve nitelikli öğretmenler yetiştirilmiştir. Laik bir devlet yapısına geçilerek din ve devlet işleri birbirinden ayrılmıştır. Bu sayede din özgürlüğü ve farklı inançlara saygı temel bir ilke haline gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan tüm vatandaşların din ve vicdan özgürlüğüne sahip olduğu, inanç konusunda özgür olduğu, hiçbir müdahale ve zorlamaya maruz kalmayacağı anayasa ile güvence altına alınmıştır. Hangi düşünceye sahip olursa olsun insanların fikirlerini özgürce ifade edebilmesi cumhuriyet sayesinde korunmuştur. Latin alfabesi kullanılmaya başlanmış ve bu sayede okuma yazma oranının artması, Türk dilinin korunması ve yaygınlaştırılması amaçlanmıştır.

   Cumhuriyet çok zor koşullar altında kazanıldı. Osmanlı devleti çok ağır savaşlar ve yenilgiler sonrasında büyük kayıplar verdi. Ülkenin bağımsızlığının tehlikeye girdiği ve neredeyse tüm kurtuluş ümitlerinin bittiği bir dönemde Mustafa Kemal Atatürk çıkageldi. Atatürk milletimizi o kadar iyi tanıyordu ki bu ülkenin yaratılışına en uygun iradenin cumhuriyet iradesi olacağını biliyordu. 29 Ekim 1923’te tüm halkın içindeki bağımsızlık ateşini çıkararak cumhuriyeti ilan etti Atatürk. Halkın kendi benliğine inancı tam olduğunda hiçbir şeyin önünde duramayacağını biliyordu. İşte tüm bu öngörüyle bizlere aydınlık ve bağımsız yarınlar verdi. Dolayısıyla 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı her daim bu bilinçle kutlanmalıdır. Bu anlamlı gün Türk toplumunun geçmişine ve tarihine sahip çıkması ve aynı zamanda Türk ulusunun milli mücadele dönemindeki zaferlerinin hatırlanması açısından önemlidir. Cumhuriyet Bayramı Türk toplumunun milli birlik ve beraberlik duygularını güçlendirmesi açısından çok değerlidir. Cumhuriyet rejimine geçiş tarihimizdeki en önemli kazanımlardan biridir ve bu kazanımları korumak ve geliştirmek her Türk vatandaşının görev ve sorumluluğudur.

(Visited 31 times, 1 visits today)