Bir gün bir mucit olan Ahmet hayalindeki robotu tasarlamayı başardı. Robotu, her istediğinizi yapabilen ve uzaktan kumanda edilebilen bir şekilde programladı. Robotun ismini “Spc” olarak koydu ve onu birçok iş için kullanmayı planladı. Akıllı robotu bir gün kendi tasarladığı evrende bir maceraya yollamaya karar verdi. Ahmet robotunun içindeki kamera aracılığıyla Spc’yi uzaktan kontrol ediyordu. Robot yolda ilerlerken karşısına zorlu bir engel yarattı. Büyük bir engelin yanına gelmişti ve engelin üzerinden atlaması gerekiyordu. Ahmet Spc’nin üzerine bağlı kumanda cihazından bir düğmeye bastı ve robot çukurun üzerinden atladı. Ancak Spc macerasına devam ederken bir köprüye denk geldi. Köprü derin bir nehre doğru uzanıyordu ve çok dar bir geçişe sahipti. Spc köprüye girer girmez köprünün yıkılacağını fark etti. Ancak Ahmet hızlıca bir komut vererek robotun tekerleklerini kaldırmasını ve köprüyü yıkılmadan önce karşı kıyıya geçmesini sağladı. Spc yolculuğunu bitirdikten sonra bir şehre girdi. Bu şehirdeki bir müzeye girdi. Burada bir mücevher sergisi vardı ve mücevherler çok değerliydi. Ancak hırsızlar müzeyi basmışlardı ve mücevherleri çalmak istiyorlardı. Spc hırsızları üzerindeki silahla imha ettikten sonra herkes Spc’yi alkışlamaya başladı. Sonunda Spc Ahmet’e geri döndü. Ahmet Spc’nin başarılarına şaşırdı ve onunla gurur duydu. Spc müzedekiler için bir mucize gibi ortaya çıkmıştı ve onun başarıları hikayelerde dilden dile dolaşacaktı.
SPC
(Visited 4 times, 1 visits today)