”Bu I-BOT siz ne isterseniz yapar şok indirim! Hemen I-BOT dükkanına gelip kendinize bir tane alın!” diye bir reklam çıktı Kerem’in karşısına. Kerem babasına gidip reklamı izletti. Babasının tepkisi çok da ilginç olmadı çünkü bu robot çok pahalıydı ve Kerem’de bunun farkındaydı. Aradan 1 saat sonra Kerem arkadaşlarını arayıp dışarı çıkabilirler mi, diye sordu ve arkadaşları tamam geliriz diyerek Kerem’i mutlu ettiler. Aşağı indikten 30 dakika sonra yerde altın bir kredi kartı vardı. Kerem onu yerden alıp bunu ne yapmalıyız, diye sordu. Belki bir I-BOT almalıyız, dedi Ali ama bu bizim paramız değil, dedi. Evet haklısın ama içinde çok para var gibi sonuçta altın kaplama. Bence I-BOT dükkanına gidelim demişti Kerem. Tamam öyle olsun gidelim, demiş Mehmet. Ve yola koyulmuşlar. Aradan 5 dakika sonra I-BOT dükkanına varmışlar. Kerem içeri girer girmez gözleri kamaşmış. Hemen I-BOT’u aramışlar ve bulmuşlar. Ahmet, Kerem ve Mehmet kasaya koşup hep bir ağızdan 3 tane I-BOT alabilir miyiz, diye sormuşlar. Kasiyer tabi ama bunlar çok pahalı nasıl ödemeyi düşünüyorsunuz? diye sormuş kasiyer. Kerem hemen altın kredi kartını çıkarıp ödemiş. Kasiyer şok olmuş ve tamam diyerek 3 tane I-BOT vermiş. Eve döndüklerinde babaları I-BOT’u görünce şok olmuş ve sormuş ”Siz nasıl aldınız bu robotları?” diye. Kerem yerde bir altın kredi kartı bulduk sonra da mağazaya gidip robotları aldık demiş. Babası Kerem’e kızmış niye başkasının kredi kartını alıyorsunuz diye sormuş. Kerem de bu dünyanın en zengin adamın kredi kartı onda bu karttan milyonlarca var, demiş. Babası tamam oğlum ama bir daha öyle bir şey yapma diye uyarmış. Sonra Keremin aklına adamı aramak gelmiş ve aramış. Adam telefonunu açtığında Kerem olayları anlatmış ve adam ona o kartı hediye etmiş.