Şu anda doğal yaşam ve insan refahını etkileyen, devamlı bir biyolojik çeşitlilik kaybına şahit oluyoruz. Bu kaybın esas nedenleri, yoğun tarımsal üretim sistemleri nedeniyle doğal habitatlarda meydana gelen değişimler; inşaat; taş ocağı faaliyetleri; ormanlar, okyanuslar, nehirler, göller ve toprağın aşırı kullanımı; kirlilik ve artan küresel iklim değişikliğidir. Dünyamızın ve yaşamlarımızın sürdürülebilirliğinde biyolojik çeşitliliğin oynadığı büyük rol, onun devam eden kaybını giderek daha tedirgin edici hale getirmektedir.
Avrupa’da, 5000 yıldan beri tarım ve hayvancılığın yaygınlaşmasıyla insan faaliyetleri biyolojik çeşitliliği şekillendirmektedir. Bununla birlikte, son 150 yılda gerçekleşen tarım ve endüstri devrimleri toprak kullanımı, tarımın yoğunlaşması, şehirleşme ve arazilerin boşaltılmasında ani ve artan değişimlere yol açmıştır. Bu da biyolojik çeşitlilik açısından zengin peyzajların korunmasını destekleyen birçok deneyimin (ör. geleneksel tarım yöntemleri) kaybolmasına yol açmıştır. Peki biyolojik çeşitliliği korumak için ne yapmalıyız?
- Avcılara iyi eğitimler verilmeli ve bilinçsiz avlananlara caydırıcı cezalar getirilmelidir.
- Ormanlar veya diğer yeşil alanlar canlıların yaşam alanlarıdır ve onları yangınlardan korumak için önlemler alınmalıdır.
- Çevre temiz tutulmalıdır.
- Suyun da bir gün bitebileceği unutulmamalı ve israftan kaçınılmalıdır.