Bu gezegen bir harika! İnsanlar yok burada. Burası sanki 1000 yıl sonrası gibi. Her yerde çiçekler yerine robotlar var. Eda ve ben, yani Deniz burayı ilk defa görmüştük. Robotların bazıları konuşuyor çünkü insanlara yardım ediyor. Hemen bir robot bana seslendi;
-Merhaba ben Gudi Robot size yardımcı olmak istiyorum, hangi kahveyi içerdiniz? Americano, latte veya farklı bişey. Ben uyum sağlamaya çalıştım tabii. Bu yüzden hemen: -En değişik şeyi istiyorum. Dedim ve hemen bana bir saat uzatarak: –Efendim bu sizin. Ne isterseniz seçmeniz için bir saat tek yapmanız gereken şey saatin yanındaki kırmızı düğmeye basıp gelen ekrandan ne isterseniz seçmek.
Ben de onu yaptım. Önüme mavi bir ekran geldi. Üzerinde birçok şey vardı. Ben ‘’yesket’’ diye bir şey söyledim ve masaya oturdum. Her masanın üzerinde üç elma boyutunda bir robot vardı bana:
-Merhaba efendim! Ben konuşan robotum ve sizin sıkılmamanız için sizle konuşmak istiyorum size espri yapabilir, masal anlatabilir veya konuşabilirim hangisini isterseniz.
Ben hemen: Espri yapabilir misin sevgili konuşan robot? (güldüm hahahha)
-Tabi efendim, robot gülerse ne olur? -ne olur? -Gül-en-bot bir de yanına –en ve çok ekleyelim en çok gülen bot hhahahahahahahahahha
sonra bir sesler geldi ‘’ Deniz hadii’’ ve sonra gözlerimi açtığımda annem beni uyandırmıştı…