Dünya şu ana kadar birçok deprem ile karşı karşıya geldi. Bu depremlerden bazıları çok şiddetli oldu ve çok büyük hasarlara yol açtı, bazıları ise büyük depremlere nazaran daha az şiddetli oldu. Bazı ülkeler çok büyük şiddetteki depremleri çok az hasarla atlatabilirken, bazı ülkeler de aynı durum söz konusu değil. Küçük şiddetteki depremlerde bile çok hasar alan birçok ülke de var. Peki neden bu durum böyle? Bazı ülkeler büyük depremleri atlatabilirken bazı ülkelerde binaların bu kadar depreme dayanıksız olması herhangi bir coğrafi veya iklimsel koşuldan mı kaynaklanıyor? Yoksa asıl olay eğitim ve ahlaki değerler ile mi ilgili?
Bir ülkenin bulunduğu coğrafya veya iklim şartları deprem olasılığını arttırabilir fakat eğitim ve ahlaki düzeyi düşük bir ülkede finansal açıdan kara geçme çabası ile yapılan binalar inşa edilir ise coğrafi açıdan her ne kadar iyi veya kötü bir koşulda olursa olsun en ufak bir depremde bile o binaların yıkılması an meselesidir. Bu yüzden de ahlak ve eğitim bir ülkede ilk sırada tutulmalıdır. Hem ahlaki değerlerin hem de eğitim seviyesinin ikisinin birden en üst düzeyde tutulması çok önemlidir ancak eğitimden önce finansal açıdan kara geçmek için en ufak bir depremde yerle bir olacak binalar ile birçok insanın hayatına kastetmek gibi davranışların yapılmamasını sağlayacak ahlaki değerler bulunmalıdır. Ahlaki açıdan bunun doğruluğunu kavrayamamış bir ülke birçok açıdan geride kalmış demektir. Elbette iyi bir eğitim ve iyi bir iş bilgisi önemlidir ancak bir insan ne kadar iyi bir üniversiteden mezun olursa olsun ahlaki olarak doğru ve yanlışı ayırt edemeyen bir mimar o binaları yine çıkar sağlamak için çürük yapabilir.
Aslına bakılacak olursa eğitim her ne kadar önemli bir rol üstlense de, ahlak eğitimden daha öncelikli ve olmazsa olmaz bir rol üstlenir. Bir ülke, bir millet ahlaki açıdan neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmiyorsa ya da bildiği halde çıkarı için yanlış olanı tercih ediyorsa insani birçok konuda da geride kalmış demektir.