Thomas Edison tarafından keşfedilen ampul, dünyada yeni bir çağ açmıştır. Ampulün sayesinde her yerde kitap okuyabiliyor, geceleri yürüyüş yapabiliyor ve daha birçok etkinliği yapabiliyoruz. Eskiden gaz lambası kullanılırdı ve bu hiç de kolay bir yaşam değildi. Thomas Edison masasında otururken ve düğmesiyle oynarken düğme kopar ve düğmenin arkasından iplik sarkınca Edison hemen laboratuvara koşarak görevlilere ipi kömürleştirmesini söyleyerek ipi yakılabilir hale getirmeye çalışırlar. Fakat iplikler zayıf olduğu için kömürleştirme esnasında kırılıyorlardı. Ama bir tanesini kırmadan ampule takıp güç verince ampul yanmaya başlamış ve “sönecek mi?” diye beklerlerken 2 saat boyunca hiç sönmeden çalışmış. Ben ampulü geliştirerek çok iyi bir şeye döndürürdüm. Ampulün içindeki filament ipine makro ölçekteki bir projektör yerleştirerek ampulü bir çeşit projektör haline getirirdim. Ses sorununu çözmek içinse makro kameranın yanına yine makro ölçekteki güçlü bir mikrofon ve hoparlör koyardım bunu yapmamın sebebi görüntülü aramaların gerçekleşebilmesi için. Fakat yanmamaları için altına küçük titanyumlar koyardım.(ampuller içlerindeki ipi ısıtarak çalışırlar ve bu sıcaklık 300 dereceye çıkar.) Ayrıca ampule havada interaktif özelliği sağlayan bir sensör de koyardım. Bu sensör ampulün yansıttığı dalga boyunda ışın saçarak interaktif olup olmadığını açılan programa ve parmağın olduğu yere göre interaktiflik sağlayabiliyor. Bu sayede ampul artık küçük değil büyük alanlarda kullanılabilir hale getirirdim. Ama belki gelecekte de olur.
Buluş Gücü
(Visited 8 times, 1 visits today)