Soğuk bir kış günüydü. Arkadaşımın evine gidiyordum. Eşyalarımı toparladım, çantamı hazırladım ve yola çıktım. Derken ütüyü açık bıraktığımı hatırlayıp eve geri döndüm. Nerede kalmıştık, tamam hatırladım. Hava çok soğuk olduğu için yolda durup kahve aldım sonra yoluma devam ettim. Arkadaşımın evine vardığımda bir baktım başka arkadaşlarım da oradalarmış. Toplam dört kişiydik. Ben yani Jake, evin sahibi Steve, birazcık inek bir tip olan Spencer ve birazcık deli olan arkadaşımız Max. Monopoli oynayacaktık. Sıcak çikolataları ve atıştırmalıkları hazırladık ve oynamaya başladık. Daha bir saat bile olmadan birisi kazandı. Sonuçlar tabiki hiç şaşırtıcı olmadı Spencer kazandı. Biz de oyun çok sıkıcı dedik. Tam oyun bitti masadan kalkıyoruz bir anda oyundan ışıklar çıkmaya başladı hepimiz çok şaşkın yüzlerle oyuna bakıyorduk. Aniden oyun bizi içine çekti hatta resmen yuttu.
Üç kişi oyunun içine girdik, bir saniye üç kişi mi? Evet Spencer yoktu bizde. Dedik ki herhalde oyunu o kazandığı için oyun onu yutmadı. Cehennem gibi bir yerdi burası ateşlerin içinde. Korkuyorduk buradan kaçmak istiyorduk yaklaşık yüz metre ileride bir tane kale vardı. Duvarları kalın, ürkütücü ve kırmızıydı. Ateşlerle çevrilmişti oraya doğru yürüyorduk yürürken Max’ın ayağı bir taşa takıldı ve yandaki uçurumdan aşağıya düştü. İki kişi kalmıştık kaleden içeriye girdik. Korkarak yürüyorduk içeride. Ve Steve bir bubi tuzağına yakalandı bir anda toza dönüştü birtek ben kaldım. En sonunda büyük bir odaya çıktım odada bir taht tahtın üzerinde oturan birisi vardı ve o kişi burada olmamızın sebebiydi monopolideki tonton amca tahtta oturuyordu. Bana baktı ve bende ona dedimki “Lütfen yardım edin.” Bana bakmaya devam ederek konuştu.
– Siz benim oyunumla dalga geçtiniz.
– Senin mi?
– Ha ha ha ha tabii ki benim ben oyunların efendisiyim. Buraya sizi ben getirdim.
-İyi de neden?
-Benim oyunumla dalga geçmenin sonucu bu olur.
-Lütfen arkadaşlarımı geri getir!
-Peki son şans yazı tura atacağız ben kazanırsam asla gerçek dünyaya dönemezsiniz. Eğer sen kazanırsam arkadaşlarını serbest bırakırım. Anlaştık mı?
-Anlaştık.
-Yazı mı? Yoksa tura mı?
-Yazı.
-Son kararın mı?
-Evet…