Kuraklık normal şartlarda tekrarlanan bir iklim olayıdır.Belirlenen zaman dilimi içerisinde yağış miktarının ortalamasına bölünmesiyle kuraklık sınırı bulunur.Eğer o bölge kuraklık sınırının üstündeyse gerekli önlemler alınır;ağaçlandırma,su tasarrufu gibi yeni yöntemler kullanılarak suyun boşa gitmesi en aza indirilmesi amaçlandırılır,betonlaşma yerine doğal habitat veya ormanlık alanları korumak gibi -aslında ilkokuldan beri dayatılan eğitim ile bildiğimiz basit çözümlere dayanıyor- su tasarrufunun sebep olacağı kuraklık faktörleri dikkate alınarak ona göre önlem alınmalıdır.Fakat yürürlüğe geçen hiçbir fark yok,peki neden yok ve nasıl yasalar buna engel oluyor sorusuna elbette ‘’Devlet’’ kavramı burada bizim için cevap gibi gözüküyor.
Dünya Sağlık Örgütü günde yaklaşık 22 litre suyun insanların ihtiyacını karşılayabileceğini belirtiyor,fakat Dünya’da 2,5 milyar insanın temiz su kaynağına erişim imkânı bulunmuyor. Peki devletler neden bu durumla ilgili bir şey yapmıyor?Ne daha suyu bilinçli tüketme hakkında etkili adımlar atılıyor;ne de karbon ayak izi konusunda insanları bilinçlendirmeye yönelik bir politika izlemiyor.Bu bazı küçük,toprağı verimli ülkelerin izlediği bir yol olsa bile Çin,Amerika ya da Rusya gibi büyük ülkeler bu konu hakkında göstermelik anlaşmalara katılım gösteriyor.Fakat böyle ülkeler dünyaya bu konuda yapabilecek en büyük kötülüğü yaparak gelecek nesillerin ömrünü kısaltıyor.Türkiye ise bu durumda su fakiri bir ülke sayılmasa da su stresi yaşamaktadır.Diğer ülkelere göre avantajlı bir durumda olsak bile elbet bir gün doğal kaynakların sona geleceği unutulmamalıdır.Bu nedenle şu andan bu konu üzerine düşülüp insanların bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Madde 1
Bölgeler arası su aktarımı yapılması,
Bölgeler arasında su aktarımı yapılması durumunda su kaynaklarının her bölge ve her iklim örtüsüne eşit dağılması amaçlanmalıdır.
Madde 2
Deniz suyunu ya da atık suların filtrelenerek saf suya çevirilmesi(içme suyu haline getirilir.)
Ozmos teknolojisi ile deniz suyunun arıtılmasıyla suyun mineralleriyle temiz hale getirilmesi.Elbette bunun yaygınlaştırılması da önemli bir fark yaratır.
Madde 3
Muslukları gereksiz yere,kullanmadıkça açık bırakma.
Su tasarrufuna en yaygın sebep olan nedenlerden birisi de insanların vakit öldürürken aynı zamanda kullanmadıkları suların boşa gitmesi.
Madde 4
Bilinçsiz sulamayı önleyerek toprağın verimini ve suyun boşa harcanmasını önlemek.
Toprağın verimi erozyon ya da herhangi bir doğal afete karşı da büyük bir önlem olsa da ağaçlandırma konusunda da büyük bir önem taşır.
Madde 5
Deterjan ve sabun doğada tamamen parçalanmadıklarından,su kaynaklarına karışır,bunu önlemek için insanları bilinçlendirmek
Madde 6
Arıtma tesisi sayısı arttırılmalı ve verimliliği çıkarılabildiği kadar en yükseğe çıkarılmalıdır.Bunun yanında devletlerin alt kademelerinde bu tesislere özel bakım ve servis çıkarılmalıdır.
Madde 7
Su kaynaklarının çevresi temiz tutularak sulara herhangi kimyasal ya da plastik gibi atıklar atılmamalı,aksi takdirde uzaklaştırılmalıdır.
Madde 8
Büyük şirketlerin su sıkıntısına karşı köklü yatırımlar yapması gerekmektedir.
Madde 9
İlaçları uygun şekilde atmak ile doğaya veya suya herhangi bir kimyasal girmesi önlenecektir.
Madde 10
Tasarruflu su kullanımına yönelik sistemler geliştirerek yaygınlaştırılmalıdır.
Evrensel bildirgeler tüm insanlar tarafından uyulması gereken harekettir.Çoğunluk tarafından geri plana atılsa da bu harekete katılan insanların bu dünyayı değiştereceği de bir gerçektir.Bu dünya bizim ve gelecek neslin bir hazinesi olacağı gibi eski atalarımızın da yadigarıdır.Bu nedenle kurallar çerçevesinde daha mutlu ve iyi bir dünya için hep beraber elimize düşeni yapmalı ve su tüketimini en aza indirmek için yapılan binlerce farkındalık adına yapılan hareketlere hep beraber katılmalıyız.