Herkesin bildiği gibi teknolojinin son dönemde oldukça gelişmiş, akıllı telefonların da hayatımıza etkisinin artmış olmasıyla dünyada değişen pek çok şey oldu. Bu değişikliklere verilebilecek önemli örneklerden bir tanesi ise “güzellik algısı”. Güzellik kelimesi tanım olarak ‘Kişide estetik bir beğeni, duygu, coşku, hoşlanma duygusu oluşturan nitelik.’ anlamına gelir ve tamamen öznel bir kavramdır. İnsanlar, medyada dayatılan güzellik algısına uygun kişileri gördükçe özeniyorlar ve kendilerini o kişilere benzeterek toplumun uyulmasını istediği güzellik algısına uydurmaya çalışıyorlar. Böylece toplum tarafından daha fazla kabul edilerek beraber yaşadıkları insanların kendilerini daha çok seveceklerini ve isteyeceklerini düşünüyorlar.
İnsanlar, bu düşünceyi benimsedikçe kendilerini sadece dış görünüş olarak değil, kişilik olarak da başkalarına benzetmeye çalışıyorlar. Bunun sonucunda kendi kişiliklerini bir kenara bırakıp sadece göz önünde olan insanların karakterlerini taklit etme yoluna başvuruyorlar.
Başkası olmaya çalışmak, kendimizden kaçmaya ve başkalarının bizi kabul etmesi için kimlik ve kişiliğimizi değiştirmeye çalışmak anlamına gelir. Bu davranışın birçok sebebi olabilir, ancak genellikle düşük özsaygı, kabul edilmeme korkusu, yetersizlik hissi veya başkalarına uymak için aşırı bir ihtiyaç gibi içsel zayıflıklardan kaynaklanır.
Başkasını taklit etmeniz, kendinizi ifade etmekten vazgeçmeniz ve başkalarının beklentilerine uymak için kendinizi değiştirmeniz anlamına gelebilir. Bu, özgüveninizi ve benlik saygınızı azaltabilir ayrıca her insanın karakteri kendine has olduğundan asla tam anlamıyla o kişi olamazsınız. Bunun sonucunda da bu sizi mutsuz ve tatminsiz hissettirebilir.
Kendinizi başkalarından farklı kılan özelliklerinizi ve değerlerinizi tanımak ve kabul etmek, kendinize güvenmenizi sağlayabilir. Kendinize özgü bir kişiliğiniz ve benzersiz bir perspektifiniz olduğunu kabul etmek ve bunları kabullenerek yaşamayı öğrenmek sizi özgün kılar. Ayrıca kendi karakterinizin eşsiz olduğunun bilinci size kendinizi değerli hissettirir.
Kimseyi kopyalamaya çalışmadığınız sürece başkalarına uyum sağlamak toplumsal yaşam için çok önemlidir. Başkalarına uyum sağlamak istiyorsanız, kendi değerleriniz ve sınırlarınızın farkında olmak önemlidir. Kendinize sadık kalmanız ve başkalarına uyum sağlamak için özgünlüğünüzü feda etmemeniz gerektiğini hatırlamanız gerekir.
Başkası olmaya çalışmak, uzun vadede zararlı bir davranıştır. Gerçek kimliğimizden uzaklaşmak bizi mutsuz ve stresli hale getirebilir ve bu da fiziksel ve duygusal sağlığımıza zarar verebilir. Ayrıca, başkalarının bizi beğenmesi için kimliğimizi değiştirdiğimizde gerçek bir bağlantı kurmamız imkansız hale gelebilir çünkü bağlantılar ancak gerçek benlikler aracılığıyla tam anlamıyla kurulabilir.
Sonuç olarak, kendinizi başkalarıyla karşılaştırmak ve onlara uymak yerine, kendinize odaklanmak ve kendinizi tanıyarak, kendiniz olmak için çaba harcamak önemlidir. Kendinize güvenmeniz ve kendinize özgü bir yaşam sürdürmeniz, mutlu ve tatmin edici bir hayat sahip olmanızı sağlayabilir ayrıca kendi benliğinize saygı duyarak başka insanlarla uyum içinde yaşamak sizi başkası olmaya çalışmadan toplumun kabul edilen ve sevilen bir bireyi yapar. Çünkü toplumdaki her birey farklılıklarıyla güzeldir.