Sevgili bana hayatı eleştirmem için hayat veren insan,
Beni yaparken, her yerimi detayı detayına boyarken hiç benimle işin bittiği zaman benim nereye ne amaçla gideceğimi düşündün mü? Bende bunu birkaç ay öncesine kadar hiç düşünmemiştim. Tabii ki aklımda eğer bir yerde sergilenseydim nasıl bir yer olmasını isteyeceğim ya da bir eve bir duvar süsü olarak gitsem ne tür bir eve gitmek isteyeceğim gibi birçok soru dönüyordu. Fakat bunların hiçbirini açıklığa kavuşturmamıştım. Ta ki o gün gelene kadar.
Beni yapıp sonra da orada çürümeye terk ettiğin odada, beyaz bir çarşafla örtülü bir şekilde duruyordum. Senin dünyaya elvedanın acısını hala taşıyordum. Sonra birden birileri içeri daldı, ortalığı alt üst ettiler, en sonunda beni bulunca beni bir çantaya koyup bir müzeye götürdüler. Uzun bir süre o müzede kaldım. Güzel bir yerdi, ayrıca insanlardan ilgi de görüyordum. O müzedeyken birçok olaya tanıklık etmiştim aslında. Birden fazla ailenin yaşam tarzına eşlik etmiştim. Fakat bir aile vardı ki diğerlerinden çok farklıydı. Diğerleri gibi sürekli bir kargaşa içerisinde değillerdi, ebeveynlerin aralarında tartıştığını hiç görmemiştim, çocukların yaramaz bir davranışları yoktu. Dışarıdan bakıldığında, mükemmel aile imajı çizmişlerdi kendilerine. Ayrıca her gün ısrarla topluca beni görmeye geliyorlardı. Sadece beni. Bu aile çok ilgimi çekmişti. Asıl hayatlarını, evlerinde ne döndüğünü çok merak ediyordum. Anlarsın ya Benim doğamda vardı bu merak duygusu.
Günler geçti, bu aile ziyaretlerini sürdürmeye devam etti. Ki o güne kadar. Beni sonunda açık arttırmaya çıkarıyorlardı. Ne kadar heyecanlandığımı tahmin bile edemezsin. Sonunda başka bir yer görebilecek, başka insanlar tanıyabilecektim. Fakat alıcılar arasında o çok sevdiğim aileyi görene kadardı bütün bunlar. O andan itibaren tek dileğim en iyi fiyatı onların vermesi ve onların yaşamlarına bir pencereden bakabilmekti. Ve inanamayacaksın ama istediğim oldu. Sonunda o ilgi çekici ailem ile birlikteydim. Evleri çok güzel ve kocamandı, beni de çok güzel bir köşeye asmışlardı.
Bu evdeki ilk birkaç günümü çok güzel geçirdim. Ta ki olaylar sarpa sarana kadar. O dışarıdan mükemmel gibi görünen ailenin hiç de mükemmel olmadığını hatta gözlemlediğim birçoğundan daha da problemli olduklarını fark etmiştim. Çocukların arasında sürekli olarak çirkin bir rekabet, çiftin arasında nedensiz yere çıkan ve kolayca çözüme kavuşturulamayan onlarca kavga ve çok daha fazlası. Sonunda şunu anladım ki bu aile sadece dışarıya karşı kendilerini maskeliyor ve diğerlerinin onlar hakkındaki gerçeği görmemesi için de ellerinden geleni ardına koymuyorlardı. Bu benim için bir hayal kırıklığı fakat aynı zamanda da merakımı gidermeme ve birçok şeyin farkına varmama kapı olmuştu.
Aradan bir süre geçtikten sonra nedenini bilmediğim bir şekilde beni aldıkları müzeye geri verme kararı aldılar. Fakat şunu bilmeni isterim ki buna hiç de üzülmemiştim. Neden biliyor musun? Çünkü artık bir sonraki alıcılarımdan ve etrafımdan ne beklediğimi ve istediğimi biliyordum. Her zaman kendilerini dış dünyaya en normalmiş ya da mutluymuş gibi yansıtan insanların hayatlarını merak ediyordum artık. Çünkü aslında şahit olduğum en değişik hayatların da onlarınki olduğunu biliyordum.
Sana tekrardan teşekkür etmek isterim bana bu imkânları sunan dostum. Sen olmasan bu hayattaki birçok şeyin farkına varamayacak, kendime önemli bir hayat dersi çıkaramayacaktım. Her zaman en beklenmedik şeyleri en beklenmedik insanlarda bulmak.