Dünyadaki tüm insanlar, eşsiz ve benzeri olmayan canlılardır. Aklınıza hemen ikizler veya üçüzler gelmiş olabilir. Ancak ikiz gibi birbirine fiziksel açıdan çok benzeyen kişiler de oldukça eşsizdir. Belli bir yaşa gelen her insan, hayatlarını nasıl yaşayacaklarını seçerler. Bir karakterleri ortaya çıkar. Bu hayat seçimimiz ve karakterlerimiz, bizi eşsiz kılan şeyler. Hayatı yaşama biçimi her insanın aynı olsaydı, Dünya hiç yaşanası bir yer olmazdı değil mi? Yani farklıklarımız bizi biz yapan özelliklerimizdir. Hayatta her şeyin aynı kalması, bir sorun teşkil etmez mi sizce de? Sürekli mutlu yaşadığınız bir hayat size sıkıcı gelmez mi? Sürekli mutlu olan bir insan, mutluluğun anlamını anlayabilir mi? Ya da sürekli kazandığınız düşünün, her konuda hiç kaybetmediğinizi, hiç başarısızlığa uğramayan bir insan, başarının ya da kazanmanın ne demek olduğunu anlayabilir mi? Hayatta yaşamanın bir anlamı olması için bazen kaybetmek zorundasınız. Ancak, insanlar, bazen hayatlarını yaşamak için yanlış yola sapıyor. Hayatı yaşamak için başkası gibi davranan insanlar, kendisi olmayı unutuyor.
İnsanlar, hayatlarını yaşarken hayatın farkına vardıklarında daha farklı yaşam biçimlerine girerler. Belli bir yaşa gelmiş her insan, hayatta nasıl yaşamak isteyeceğine karar verir. Ancak bazı insanlar, bu kararları verirken maalesef başka insanlara özenip, kendi olmaktan çok uzak bir yol seçiyor. Bir insanın kendisi olmaması, yani yapmacık olması onu hem bazı insanlardan uzaklaştırırken, aynı zamanda kendisine de psikolojik anlamda zarar verir. Özellikle bu “başkası olma” çabasına giren insanlar, çoğunlukla çevrelerinden gördükleri bir takım hareketlere ya da davranış biçimlerine özeniyorlar ve kendilerini bu şekilde değiştiriyorlar. Kendi karakterine uymayan kişiler haline geldiklerini anlayamıyorlar. Aslında bunu onlar da biliyor ama bu süreci o kadar normalleştirmişler ve oluruna bırakmışlar ki, bunun doğru olduğunu sanıyorlar. Bir insanın gerçekten kendisine yapacağı en büyük haksızlık, en büyük işkencedir belki de başkası olma çabası. Bu davranış sorunlarından tutun da kişilik bozukluklarına kadar gidebilir. Hayatta ne yaparsak yapalım kendimiz olmalı ve ne uğruna yaşıyorsak, o amaç için her ne yapıyorsak kendi yolumuzu çizmeliyiz. Başkasının yoluna sapmak bizi başarıya götürmez.
İnsanların eşsiz olduklarını söylemiştik ya, bu da onun güzel bir örneği aslında. Herkesin başarıya giden yolu farklıdır. Ancak siz kendi yolunuzdan, kendi çizginizden saparsanız geri dönmek çok zor olur. Dönseniz bile sizde, boşa harcanmış ve geri alamayacağınız hatalarınız ve o hataların sizin üstünüzde kalan etkilerinden başka bir şey olmaz. Bu etkileri üstünüzden belki zar zor atarsınız belki de bazılarını hiçbir zaman atamazsınız. Ancak yeni yaralar almadan doğru yola sapmak, size her zaman kolaylık sağlar.
Kendiniz olmak, size pek çok yönden başarı sağlar. Örneğin, iletişim becerileniz daha çok gelişir. Hayatınızdaki insanları nasıl seçeceğine de siz karar verirsiniz. Çünkü kimse için kendinizi değiştirmemelisiniz. Sizi siz olduğunuz için seven birileri daima olacaktır. Sizin de kendinizde bildiğiniz ve kötü bir huyunuz varsa, bunu değiştirmek, bu denli bir değişme örnek değil. Bu değişimden kastım köklü bir değişim. Hiç olmadığınız biri gibi davranmak… Ne olursa olsun mutlu olmak istiyorsanız önce kendinizle barışık olun. Çünkü kimse sizden değerli değil. Başkası gibi olursanız, sizin eşsiz kılan nedir ki?