Klonlama olarak da bilinen genetik kopyalama, orijinal organizma ile genetik olarak aynı olan bir organizma yaratma işlemidir. Klonlama, potansiyel yararları ve sakıncaları nedeniyle çok tartışılan bir konu olmuştur fakat ne kadar tartışmalı olsa da insanlar üzerinde olmasa da başka canlılar üzerinde klonlama deneyleri yapılmıştı ve yapılmaya da devam etmektedir.
Genetik kopyalamanın ana avantajlarından biri, hastalığa dirençli mahsuller veya belirli fiziksel özelliklere sahip hayvanlar gibi arzu edilen özelliklere sahip genetik olarak özdeş organizmaların büyük miktarlarını üretme yeteneğidir. Bu, daha verimli ve uygun maliyetli üreme yöntemlerine yol açabilir ve potansiyel olarak gıda güvenliğini sağlamaya ve hatta hastalıkları ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir.Genetik kopyalamanın bir başka potansiyel yararı da nesli tükenmek üzere olan hayvanların klonlarını oluşturarak nesli tükenmekte olan türleri koruma yeteneğidir. Bu, önemli genetik çeşitliliğin kaybını önlemeye yardımcı olabilir ve soyu tükenmiş türleri potansiyel olarak geri getirebilir.Bu sayede insanların hayat kaliteleri iyileştirilebilir ve daha iyi yaşam şartları sağlanabilir.
Öte yandan, genetik kopyalamanın önemli sakıncaları da vardır. Ana endişelerden biri, klonlanmış organizmaların doğal olarak yetiştirilen organizmalara kıyasla daha düşük bir genetik çeşitliliğe sahip olması nedeniyle biyolojik çeşitlilik üzerindeki potansiyel olumsuz etkileridir ve de biyolojik çeşitlilik olmazsa eğer tüm biyosfer de bozulmalar yaşanabilir.Bu, hastalıklara ve çevresel stres faktörlerine karşı artan hassasiyete yol açabilir ve potansiyel olarak ekosistem sağlığı üzerinde uzun vadeli olumsuz etkilere sahip olabilir.Genetik kopyalamayla ilgili bir diğer önemli endişe, sürecin etiğidir. Pek çok insan klon yaratmanın Tanrı’yı oynamak olduğuna ve hayatın doğal düzenini manipüle etmenin etik olarak yanlış olduğuna inanıyor. Ek olarak, birçok klonun gelişimsel anormallikler ve diğer sağlık sorunlarından muzdarip olduğu tespit edildiğinden, klonlanan organizmanın refahı hakkında endişeler vardır.
Ayrıca, genetik kopyalamanın, organ bağışı amacıyla insanları klonlamak veya hatta sözde bir “usta ırk” yaratmak gibi insan amaçları için kötüye kullanılma potansiyeli vardır ve Bunun etik sonuçları muazzamdır ve pek çok hararetli tartışmaya yol açmıştır.
Sonuç olarak, genetik kopyalamanın hem avantajları hem de dezavantajları vardır ve potansiyel kullanımları ve suiistimalleri birçok etik ve ahlaki soruyu gündeme getirir. Teknolojinin belirli endüstrilerde devrim yaratma ve hatta nesli tükenmekte olan türlerin korunmasına yardımcı olma potansiyeline sahip olmasına rağmen, hem çevre hem de toplum üzerindeki uzun vadeli etkileri dikkate alınarak sorumlu ve etik bir şekilde kullanılması önemlidir.