Birçok insan hayatında en az bir kez, başkalarına benzemeye, onlar gibi görünmeye veya onların hayatını yaşamaya çalışmıştır.Bu aslında normal bir davranıştır.Hangimiz ünlü bir oyuncu,mimar,fenomen olmak istemez ki. Bir sabah uyanıp zengin birisinin yerine geçmeyi hayatı sonunda hak ettiği gibi yaşamayı. Bunun nedeni,kendini yetersiz görmek, toplumda kabul görmek, takdir edilmek veya sevilmek istetme arzusudur. Ancak, bu tür davranışlar, insanın kendisine yapabileceği en büyük haksızlıklardan biridir.
Öncelikle, başkası olmaya çalışmak, insanın gerçek kimliğini bastırmasına ve özgünlüğünü kaybetmesine neden olabilir. Bu durum gerek iş hayatında gerek ise öğrencilikte bizi köreltir.İnsanlar farklıdırlar ve her biri kendine özgü bir kişiliğe, yeteneklere ve düşüncelere sahiptir.Bu özgünlüğümüz evrimin bir parçasıdır ve insanlığı bir maymundan veya yunustan ayıran en önemli parçadır. Başkası olmaya çalışmak, kişinin kendi özelliklerini ve benzersizliğini unutmasına neden olabilir. Bu durum, kişinin mutsuz olmasına ve kendisini boşlukta hissetmesine neden olabilir.
Başkası olmaya çalışmak, kişinin kendine karşı dürüst olmamasına neden olabilir. Kendi kişiliği yerine başkası gibi davranmak, insanın kendisiyle yüzleşmesini zorlaştırabilir. Kendine yalan söylemek, kişinin iç huzurunu ve mutluluğunu etkileyebilir.Örnek verelim,bir çocuk düşünelim; Zeki bir çocuk Türkçe dersinde o kadar başarılı ki öğretmenleri onu küçük yaştan itibaren yarışmalara sokmuş ve ödüller almasına yardımcı olmuşlardır.Peki ailesi? Ailesi onun bir matematikçi olmasını istemiş ve çocuğa baskı yapmışdır. Çocuk artık harika bir yazar,,
Başkası olmaya çalışmak, kişinin kendisini sürekli olarak karşılaştırmasına neden olabilir. Bu da, kişinin kendine güvenini kaybetmesine, özgüveninin azalmasına ve mutsuzluğun artmasına neden olabilir. Kendini sürekli olarak başkalarıyla karşılaştırmak, insanın kendisini yetersiz hissetmesine neden olabilir.Başkası olmaya çalışmak, kişinin gerçek mutluluğunu bulmasını engelleyebilir. Başkalarına benzemeye çalışmak, kişinin gerçekten ne istediğini ve neyin kendisini mutlu edeceğini anlamasını engelleyebilir. Kişi kendisi için doğru olanı yapmak yerine, başkalarının onayını kazanmak için hareket ederse, gerçek mutluluğu bulması zorlaşabilir.
Ben bunu şöyle nitelemek isterim bir satranç oyunu düşünün her şeyi doğru yaptınız güzel bir tuzak ve karşının atını aldınız. Fakat bir hata yaptınız ve vezirinizi kaybettiniz.İlk düşünceniz keşke olurdu, keşke o taşı görseydim,keşke vezirim olsaydı,keşke… Aslında yapmanız gereken şey vezirinizi kaybettiğiniz ve artık geriye dönemeyeceğinizdir. Bundan sonra yapabileceğiniz tek şey ileriyi düşünmek, doğru hamle yapmaktır.
Sonuç olarak, insanın kendine yapabileceği en büyük haksızlık, başkası olmaya çalışmaktır. Kendine özgürlük ve benzersizlik veren özelliklerini bastırarak, kişi kendisine yalan söyleyebilir, kendine karşı dürüst olamayabilir ve gerçek mutluluğunu bulamayabilir. Bu nedenle, her insan kendi benzersizliğiyle barışık olmalı, kendisini kabul etmeli ve gerçek mutluluğu bulmak için kendi yolunu bulmalıdır.