Herkesin fikirleri farklıdır, bu durum çok ortada bir argüman olsa da bu yazıya başlamadan önce söylenmesi gereken bir gerçek. Dünyadaki herkesin düşüncesi aynı olsaydı çok ilginç bir durum olabilirdi. Örneğin, bu durumda asla siyasi partiler olmazdı, hatta demokrasi diye bir şey bile olmazdı, herkes aynı şeye inandığı için hiçbir farklılık olmazdı. Hatta ve hatta ülkeler bile olmazdı.
Devletler ve siyasi açısından bakıldığında, ülkeler bir bakıma bir görüştür aslında, bu nedenden dolayı ülkeler var olmazdı eğer herkes aynı düşüncede olsaydı. Herkes aynı şeyi düşündüğü için de hiçbir karışıklık da çıkmazdı ve darbeler, siyasal partiler, demokratik sorunların hiçbiri yaşanmazdı. Demokratik görüşler bile bir kavram sayılmazdı çünkü tek bir görüş olacağı için başka kavramların varlığı hakkında bir yorum yapılamazdı.
Aynı şey, toplum açısından bakıldığında da görülebilir. Devletler ve siyaset hakkında olacak olanlar toplumda da yaşanır. Herkes aynı şeyi düşündüğünden toplumda bir farklılık olmaz, herkes aynı sıkıcı hayatta yaşayıp ölürdü.
İşe teknolojik gelişimler açısından bakmak istediğimizde durum herkesin ne düşündüğüne bağlı olurdu. Çünkü eğer genel kanı insanlığın gelişmesinin iyi olduğu yönündeyse herkes teknoloji için elinden geleni yapar, sonuna kadar çalışır ve insanlık olarak çok üst noktalara taşınabilirdik. Ama huzur olursa da savaşlar olmazdı ve bu durumda da teknolojinin gelişmesi yavaşlardı aslında. Şu anda bu bilgisayarları kullanabiliyor olmamızın büyük bir nedeni 2. Dünya Savaşı’dır. Eğer bu savaş olmasaydı, komutanların ve devletlerin hızlı bir şekilde iletişime geçmesi gerekmezdi, Alan Turing hiçbir zaman bilgisayarı bulmaya uğraşmazdı ve kimse de bunun eksikliğini hissetmezdi. Bu sadece tek bir örnek, eğer savaşlar olmasaydı kimse teknolojiyi şu andaki gibi geliştiremezdi çünkü teknolojinin gelişmesinin asıl sebebi düşmanı yenmek, rakip devletten daha çok para kazanmak ya da onlara para kaybettirmektir.
Bu argümana karşı olarak, tabii ki de herkes huzurlu olsa, teknolojinin gelişmesine ne gerek var denilebilir. Aslında mantıklı bir düşünce de aslında. Herkesin mutlu ve huzurlu olduğu, herkesin aynı şeyi düşündüğü bir ütopik evrende kimse bu durumdan şikâyet etmezdi, edemezdi de zaten. Herkes aynı tarzdaki hayatlarını mutlu mutlu yaşayıp mutlu mutlu ölürdü.
Tabii böyle bir senaryo, içinde yaşayan insanlar için mutlu ve huzurlu gözükse de bu ütopyaya dışarıdan bakıldığında aşırı sıkıcı olduğunu görebiliriz. Bizi kendi dünyamızda mutlu eden şeyler arkadaşlarımız ve girdiğimiz iletişimdir aslında, bu ütopyada ise herkes aynı şeyi düşüneceğinden, dışarıdan bakan bir insan için inanılmaz sıkıcı olurdu.