Toplumsal Güzellik

Yıllardır devam etmesine rağmen özellikle son yıllarda fazla ilgi görmeye başlayan ,diğer insanlara benzemeye çalışma akımı…

Eski yıllardan beri süre gelen bazı akımar olmuştur. Bu akımlar sadece kıyafet ,makyaj ve ya saç stili değil maalesef ki düşünme tarzı ,davranışlar ve hatta kişinin karakterine kadar gidiyor. Akım derken bahsettiğim şey nedir peki? Herkes akım başlatabilir mi ve ya herkes bu akımların bir parçası olabilir mi?

Son zamanlarda özellikle bu tür şeylerin küçük yaşlarda başlamasının, sosyal medya ve sosyal medya ağlarına küçük yaşta erişimin kolaylığının neden olduğunu düşünüyorum. Ben kendimden örnek vermek gerekirse ilk şahsi telefonumu on bir(11) yaşımda aldım fakat hiç bir sosyal medya hesabım yoktu ,telefonuma sadece ailemi aramak ve google da araştırma yapmak için giriyordum ;aslında olması gerektiği gibi… İlk sosyal medya hesabım olan İnstangram hesabımı da 12-13 yaşlarında açtım(tabii ki ailemin izniyle) belki de hala genç bir yaştaydım bunun için ama ailemin güvenini boşa çıkarmadım ve sosyal medyayı doğru kullandım .Şimdi 16 yaşında 4 yıllık bir sosyal medya kullanıcısı olarak bile sosyal medyadan etkilenmemek elde değil .Sosyal medyada kimse kötü tarafını bakımsız halini ve negatif özelliklerini paylaşmaz ve bu da onların takipçilerinde hayatlarının mükemmel olduğunun ve kusursuz güzelliğe sahip oldukları fikrine kaptırır .Halbuki kusursuz insan yoktur ve herkes kusurlarıyla güzeldir .Peki ya sunulan ”mükemmellik” lerden sonra kendimizi olduğumuz şekilde sevmemizi nasıl beklerler?

Sosyal medya da bir kesim farkındalığı arttırmak için sosyal medyanın nerdeyse tamamının ”fake” olduğunu öne sürüyor .Fakat aynı zamanda balık etli birinin postlarına pozitif yorum yaparken zayıf birine kilo al yazıyor, kilo aldıktan sonra da eski halin daha iyiydi diye yorumluyorlar. Ya da küçük yaşlarda doğal olarak makyajsız paylaşım yapan bir kıza makyaj önerisinde bulunmaları ve sonrasında yaptığı makyajla dalga geçmeleri… Böyle herkes tarafından yorumlanan kişiler bir sürü yorum aldıktan sonra doğal olarak ne yapması gerektiği hakkında aklı karışıyor ve daha fazla bu tür yorumlara mağrum kalmamak ve herkes tarafından sevilmek için herkesin yaptığı şeyleri yapmaya ve herkes nasıl davranıyorsa onlar gibi aynısını yapmaya başlıyor .Burdan da aslında herkesin birbirine benzeme çabasının sebebinin dışlanma korkusu olduğunu anlayabiliriz .Çünkü maalesef ki bütün insan toplumlarındaki en büyük sıkıntı ,insanların komfort alanlarından çıkmak istememeleri ve çıkan kişileride hakları olmamasına rağmen yargılamaları .Halbuki herkes sadece kendisiyle ilgilense ne kadar mutlu toplumlar oluruz .

Toplum baskısının yanında bence ”Bir insanın kendisine yapacağı en büyük haksızlık ,başkası olmaya çalışmaktır.” .Topluma karşı çıkmak evet hiç kolay değil hemde yalnızsan fakat insanların kendi yaşamlarımız hakkında biz istemediğimiz sürece söz hakları yoktur ve herkesin bunu bilip ona göre yorum yapması gerekir .

(Visited 44 times, 1 visits today)