Kötü Zamanlar

Herşey o gün annemin beni askerlere teslim etmesiyle başladı.

Yıl 1995 dünya üzerinde viral olan yaygın bir hastalık kol geziyordu.O zamanlar babam hastandede bir doktor olarak çalışırdı ve işinin en iyilerindendi.Bu virüs ilk çıktığında daha doğrusu ilk vaka ortaya çıktığında babamın dikkatini çekmişti şuana kadar çıkmış olan bütün virüslerden farklı olarak insanı yavaş bir şekilde tüketiyordu ve bu hastalığın uzun bir süre tedavisi bulunamayacaktı.İlk vaka olan Thomas net bir belirti olmadığını fakat here geçen gün artan bir hafıza kaybından bahsetmişti.Babamın dikkatini çeken şey ise hastalığın 4. gününde ortaya çıkan vücudun her yerini kaplayan morluklardı ve bu morluklar dakikalar içinde vücuda yayılıyordu.İlk vaka olarak gelen Thomas babamın çalıştığı hastaneye gitmişti takvimler 19.04.1993’tü babam başta bir anlam veremez çünkü bütün tahliller temizdir sadece tek bir belirti vardır o da vücudun kendini kontrol edememesi nefes alamama hareket edememe ve bütün yaşamsal fonksiyonların durması.Bitkisel yaşam gibi ama vücudun tek çalışan yeri beyindir.Herşeyin farkında olup birşey yapamamak gerçekten çok ürkütücü.Hastanede Thomas’ın geçirdiği her saniye 5 insanın daha ölmesine sebep oluyordu ama kimse bunun farkında değildi.Bu durumun üzerinden 2  gün geçtikten sonra Thomas hayatını kaybetmişti ve aynı gün hastanede bulunan 29 kişi Thomas’da bulunan belirtileri gösterip yatalak kalmıştı.Şans eseri babam hala sağlıklıydı ve bu duruma uyanıp hemen, belirtileri gösteren kişileri karantinaya aldı.Sıkıntı ise bu durumun sadece bizim şehrimiz için geçerli olmamasıydı bizden farklı olarak 17 ayrı ülkede görülen bu virüs git gide yayılıyordu.3 gün içinde bütün sehir karantina altına alındı.Bu durumdan yaklaşık 1 hafta sonra hasta olan insanların vücutlarındaki DNA’ların yok olduğu gözlendi daha doğrusu ise değiştiği.Artık takvimler 27.06.1993’u gösteriyordu ve hasta kişilerin vücutlarından mantar tarzı cisimler çıkıyordu. Devletler masa altından iş yürütüp sağlıklı bir alan oluşturmaya çalışıyorlardı bu çalışmalar esnasında babam virüse yakalandı ve o anda kendinden çok bizi düşündü ve evi terk etti ondan birdaha haber almadım.

 

Artık tarihler 25.12.1994’ü gösteriyordu ve devletlerin aralarında yaptığı çalışma sona ermişti ve annem eski asker olduğu için bundan haberdardı ama dünya izdiham içinde boğuluyordu herkes güvenli alanın sınırlarına gidip içeriye girmeye çalışıyordu fakat bu durum birçok insanın hastalanmasına neden oldu .Askerler gaz bombaları ile insanları uzaklaştırılıyordu ve hatırladığım son şey ise annemin beni eski meslektaşı olan George teslim etmesiydi ve sonra George anneme :

-Son kararın mı? demesiydi .Annem onayladıktan sonra güvenli alana alındım ve son kez anneme baktım .Şuan diyorum ki keşke annemle kalsaydım.

(Visited 17 times, 1 visits today)