İnsanların güçsüzleşmesine ve temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmesine neden olan büyük bir sorun da gıda kıtlığıdır. Başta Afrika olmak üzere tüm dünyada gıda kıtlığı devam ediyor. Peki gıda kıtlığının sebebi nedir? Gıda kıtlığının birçok nedeni olmakla birlikte, bunların başlarıı insan kaynaklı atıklar ve gıdanın adaletsiz dağılımıdır. Gıda kıtlığına bazı çözümler bulunabilse de, bunlar tamamen çözülmemiştir. Son yıllarda genetiği değiştirilmiş gıdalar bu soruna bir çözüm olarak ortaya çıktı, peki bu doğru mu?
İnsanlar, genetiği değiştirilmiş gıdaların gıda kıtlığına çözüm olabileceğini düşünüyor çünkü gıdaları daha dayanıklı ve daha uzun ömürlü hale getiriyorlar, ancak durum bu değil. Genetiği değiştirilmiş gıdalar soruna çözüm olarak görülebilse de başta kanser ve ölümcül alerjiler olmak üzere pek çok sorunu da beraberinde getirdi. Bir soruna çözüm olarak dahi bu tür zararlı davranışlara başvurmak doğru değildir. Genetiği değiştirilmiş gıdaların tehlikelerini gözlemlemek için 2006 yılında Fransa’da yapılan bir deneyde, 2 yıl boyunca genetiği değiştirilmiş mısırla beslenen 200 laboratuvar faresi test edilmiş, 13. ayın sonunda şiddetli semptomlar ortaya çıkmış ve 13. ayın sonunda kanserli tümörler büyümüştür. 13. ay.. ikinci yıl Başka bir deneyde ise genetiği değiştirilmiş mısırla beslenip kontrol altına alınan farelerde 3 nesil sonra sindirim sisteminde bozulma, bağışıklık sisteminde çökme, kan yapısında bozulma, tüm iç organlarda atrofi gibi sorunlar tespit edildi. Bu deneylere dayanarak, genetiği değiştirilmiş gıdaların büyük bir sorun olduğu ve gıda kıtlığını çözmediği sonucuna varabiliriz. Peki gıda kıtlığı sorununu çözmek için başka neler yapılabilir? Çözümler arasında (gıda kıtlığının en büyük nedenlerinden biri olan) israfın azaltılması, fazladan yiyecek toplanması ve bulamayanlara dağıtılması, yiyeceklerin düzgün bir şekilde dağıtılması ve üretim verimliliğinin artırılması yer alıyor.
Gıda kıtlığı aslında obezite gibi sorunların tam tersi olduğundan, gıdanın düzgün bir şekilde dağıtılması ve gıda olmayan yerlere ulaştırılması halinde her iki sorun da aynı anda çözülebilir. Bu çözümler GDO’lardan daha faydalı ve mantıklı sayılabilir ve daha benzer çözümler bulunarak gıda kıtlığı ve obezite ile aynı anda mücadele edilebilir. Dünyada artan obez sayısı ve bunun yol açtığı sağlık sorunları göz önüne alındığında genetiği değiştirilmiş gıdalar uygun bir çözüm olarak değerlendirilemez.