Her zamanki gibi bir gündü, ne olduysa tam o an, ben salondaki masanın üzerindeki mumlukta yanan mumları üflediğim sırada oldu. Bir anda şimşek çakmıştı, çok şiddetli yağmur yağmaya başladı. Birkaç dakika sonra elektrikler kesilmişti. Ben korkmaya başlamıştım, ben ne kadar kendimi sakin tutmaya çalışsam da bu pek işe yaramıyordu. Sonra evin jeneratörü olduğu aklıma geldi ve çalıştırmaya depo katına indim. Çalıştırdım ve işe yaradı, çok rahatlamıştım. Yukarı çıkarken ayağım takıldı ve yere düştüm, çok canım acımadı zaten. Başım baya ağrımıştı, ben de ağrı kesici almaya gittim. Sonra geç olmaya başladığı için yatağa girdim, birkaç saat uyumuşum. Sonra beni bir ses uyandırdı, bu ses ne vurma sesiyd ne cam sesiydi ne de şimşek… Depo katından gelmişti. Bakmaya indim, ve hiçbir şey yoktu. Ben de geri uyumaya gittim. Fakat bir türlü uyuyamamıştım. İçimde tuhaf bir his vardı, ne üzüntü ne korku ne de mutluluk hissiydi bu şey. Bir türlü anlayamamıştım. Tarif edilemez bir histi, ben beynimi ne kadar boşaltmaya çalışsam da olmuyordu. Sonradan korkuyu da kaygıyı da oluşturanın bilinç altım olduğunu fark ettim, olumlu ya da olumsuz bütün hisleri oluşturup hissetmek bana ait bir seçenekti, öyleyse neden iyi olanı seçmeyeyim?