Genetik kopyalama, diğer bir ifadeyle klonlama, DNA molekülü hücre veya organizmanın genetik olarak birçok benzerinin üretilmesi işlemidir.
Genetik kopyalama, sosyo-ekonomik birçok tartışmaya neden oldu. Tartışmanın temeli Ian Wilmut’un belirttiği gibi, bu evcil hayvanlarla başlanılmış olan kopyalamanın insanlarda da mümkün olabileceği görüşünden kaynaklanmaktadır.
İlk olarak, besin maddeleri nüfus artışına koşut olarak arttırılamıyor. Üstün değerli hayvanların
seçimi ve çoğalması için zamana ve çok paraya gereksinme var ancak kopyalama yöntemiyle çok kısa zamanda yüksek verimli hayvanların çoğaltılması olası olabilir. Bu şekilde et, süt gibi temel besin maddeleri açığı kısa zamanda kapatılabilir.
Genetik kopyalama, nesli tükenen hayvanların çoğaltılmasında ve gen kaynaklarının korunmasında da önemli roller oynayabilir.
Bu yöntem, organ nakillerinde de katkı sağlayabilir. Organ nakillerinde başta gelen sorunlardan birisi, vücudun yabancı organı reddetme olasılığıdır. Genetik kopyalama ile, kişinin kendi hücrelerinden nakil için yeni bir doku üretilmesi söz konusu olabilir.
Bu olumlu yönler haricinde klonlamanın hem dinsel hem de sosyal açıdan etik olmadığından dolayı kesinlikle yapılmaması gerektiğini savunanlar var. Aynı zamanda bir insanı kendisi yapanın yalnızca genleri olmadığını, sosyal yönleri ve çevresinin o kişiyi oluşturduğunu düşünenler ise klonlamanın bir sorun olmayacağını ve kontrol altında yapılabileceğini savunuyor.