Bizim Serçe

O gün okulda neredeyse hiç ara vermeden  kare ve karekökü işlemiştik. Okuldan eve gidince o kadar yorgundum ki hiçbir şey yapmamaya kararlıydım. Bir ara yerimden kalktım ve çantamı boşaltmaya niyetlendim. İşte o anda okulda bulduğum yumurta aklıma geldi. Serçe yumurtasıydı anlaşılan. Son anda düşüp kırılacakken tutmuştum. Onu olduğu yere bırakmama rağmen hiçbir kuş gelmeyince de poşetle tutup yanıma almıştım.

Poşeti çantamdan çıkarttığımda yumurtanın  biraz çatlamış olduğunu fark ettim. Anlaşılan fazla zamanım kalmamıştı. Önce bilgisayardan araştırdım eve gelince babama sordum. Öğrendiğim kadarıyla sıcak tutulması ve yumuşak bir ortamda kalması gerekiyormuş. Ben de bunun üzerine  odamda sıcak su torbasının üzerine atkılarımı koyup yumurtanın etrafını bir güzel sardım ve uyumak için  yatağıma girdim. Gecenin yarısı bir sese uyandım. Önce bir çıtırtı duydum. Ardından da vik vik seslerini… Bu ses nereden geliyor diye düşünürken aklıma yumurta geldi. Yoksa serçe yumurtadan çıkmış mıydı?

Yumurtayı koyduğum sepeti aradım ama içinde sadece bir parça yumurta kabuğu vardı. Telaşlanmıştım, hızla etrafta bizim yavru serçeyi aramaya başladım. Bütün evi aradım en son anneme sormak için yanına gittim. Annem mışıl mışıl uyuyordu. Saçlarında küçük birşey olduğunu gördüm. Dikkatlice baktığımda onun yavru serçe olduğunu gördüm. Anlaşılan annemin saçını yuvası zannetmişti. Annemin saçından yavaşça kuşu aldım. Gecenin yarısı doğan bu kuşla ne yapacağım diye düşünürken pencereden tık tık sesler duydum. Baktığımda iki serçe bizi izliyordu. Sanırım bu minik serçenin annesi ve babasıydı. Kuşu bir kez öptüm ve onu ailesinin yanına bıraktım. Ailesi penceremin önündeki ağaca yuva yapmıştı. Küçük kuşu her gün görüyor ve onlara yiyecek veriyordum. Büyüdüğünde bile bana gelip selam veriyor ve beni tanıyordu.

Günlerden bir gün bizim serçe uğramadı, çok endişelendim. Bu süre birkaç güne ulaşınca da endişem kat kat arttı. Pazar günü onu gördüğümde yanında minik serçecikler olduğunu gördüm. Çok mutlu olmuştum, eski dostumun yavruları olmuştu. Her birine  isimlerini koyup, tek tek onları öptüm. Artık ben de anneanne olmuştum, serçelerin anneannesi…

(Visited 30 times, 1 visits today)