Başarılı bir mühendis olup yapay zekayı geliştirmek mi yoksa başarılı bir doktor olup insanların hayatına dokunmayı mı yeğlerdiniz? Aslına bakarsanız bu iki kavram birbirini tamamlayan ayrı kavramlardır. Peki sizce ben neden bu iki bağımsız kavramın birbirini tamamladığını düşünüyorum? Tıp, günümüzün teknolojik şartları geliştikçe ilerleme kat eden bir bilim dalıdır. MR, EKG, USG, anjiyografi, röntgen, diyaliz, otoklav, fibroscan, mamografi, defibrilatör, anestezi cihazları ve nihayetinde ameliyat yapan akıllı robotlar teknoloji sayesinde geliştirilebiliyor. Peki teknoloji olmazsa tıp var olabilir mi? Muhtemelen sağlık çalışanı olsun olmasın çoğu kişinin cevabı “hayır” olurdu. Sizce cevap neden hayır? Kulağa pek öyle gibi gelmese de stetoskop bile teknolojik bir alet olarak kabul ediliyor. Teknolojik alet deyince aklınıza fişi olup prize takılan; ışığı veya sesi olan cihazlar gelmesin. Teknoloji aslında günümüzün en modern ve işimizi en çok kolaylaştıran insan yapımı aletlerin geneline verilen ortak bir isimdir.
Teknoloji ve sağlık nasıl olup da günümüzde bu kadar kıymetli ve gelişimini sürdüren iki farklı başlıkken lise son sınıf öğrencileri “Doktor mu olsam mühendis mi olsam?” gibi bir ikilemde kalıyorlar? Sebebi empati duygusundan yoksun insanların işini layıkıyla yapmaya çalışan kişilere karşı duydukları saygıyla alakalı. Bence bir doktor hak ettiği saygıyı veya anlayışı hasta yaklarından göremiyor, bu da hiç adil değil. Doktorlarımızın kıymetini daha iyi bilmemiz gerektiğini destekleyen yakın tarihli bir olayı paylaşmak istiyorum…
Hatırlarsınız ki 11 Mart 2020 tarihinde ülkemizde ilk kez Covid-19 vakası görüldü. Bu da bütün sağlık çalışanları için bir kırmızı alarm anlamına gelmekteydi. Eminim ki bütün doktorlar yalnızca tek bir insanın hayatını kurtarabilmek için bile canları pahasına bir şekilde ellerinden gelen her şeyi yaptı. Çoğu kişi bu söylediğimi duyduğunda “Onların işi zaten bu…” demiş olabilir. Ancak unutmamalıyız ki onlar da bir insan, onlar da yoruluyor, onlar da üzülüyor. Böyle sözler ağzımızdan çıktıkça bizlere faydadan çok, zarar veriyor. Eğer hâlâ hayatımızı borçlu olduğumuz, başımızın tacı sağlıkçılarımıza karşı anlayışsız olmamız gerektiğini savunuyorsanız; bir de doktorların yokluğunda ne olabileceğini bir düşünelim. Öncelikle doktorlar olmazsa virüslerin, bakterilerin ve hastalıkların tanımı yapılamazdı. Böylelikle de herhangi bir olumsuz duruma karşı önlem alınamaz ve sonucunda da doğru tedavi yöntemi bulunamadığı için hastalananlar iyileşemezdi. Bu durumda da birkaç yüzyıl içinde insanların soyu tükenir ve insanlar olmadan da teknoloji ilerlemezdi. Teknoloji olmadan da sanayi, sağlık, hizmet sektöründe bu denli ilerleme kat edemezdik. Yani uzun lafın kısası en başta teknolojiye ve sonrasında var olan bütün mesleklere ihtiyacımız var. Başımızın tacı bütün emekçilere minnettarız…