Günlerden pazartesiydi yeni yerleştiğim evde parti yapmak için neredeyse bütün akrabalarımı çağırmıştım. Teyzem, halam, dayım, amcam, kuzenlerim, annem, babam, dedem, anneannem, ablam, ve abim. Özel bir gece olmasını istediğim için akrabalarım gelmeden yüze yakın mum almıştım. Çok fazla mum aldığımı ben de biliyordum ama akrabalarımı çok sevdiğim için onlara büyük bir sürpriz yapmak istemiştim.
Ben akrabalarıma akşam on gibi gelirseniz iyi olur demiştim ama saat sekizi on üç geçe zil çalmıştı. Halamın geleceğini tahmin etmiştim çünkü halam böyle durumlarda ben yardım istemesem bile bana yardım etmek için erkenden gelir. Halam düzenlediğim organizasyona iki saat erken geldiği için mum sürprizini bozmuştu. Halam geldikten yarım saat sonra tekrardan kapı zili çaldı ve teyzem gelmişti. Teyzem ve halamın arası pek iyi olmadığı için ikisi de hep yarışıyorlarmış gibi davranırlar. Teyzem de geldikten sonra yavaş yavaş dedem, babam, annem, anneannem, kuzenlerim, dayım ve amcam arka arkaya geldiler. yemek yapmaya çok alışık olmadığım için ben abim ile dışarıdan yemek seçtim ablam ise bize ve misafirlerimize et, makarna, patates, pilav ve salata yaptı. Biz abim ile dışarıdan 4 büyük boy pizza ve beş tane kaşarlı kıymalı ve kuşbaşılı pide söyledik. Herkes toplandıktan bir kaç dakika sonra yemeğe oturduk. Yemeğe oturduğumuz gibi halam ve teyzem atışmaya başladılar. bende ortam biraz sakinleşsin diye konuyu değiştirmeye çalıştım. Ben konuyu her değiştirdiğimde teyzem direkt konuyu değiştirdiği için bende kendi içimde bir oyun kurdum. Oyunun kuralları söyle: herksin önünde bir mum var kim birini eleştirecek ve kavga çıkartacak bir cümle söylerse onun önündeki mum sönüyordu ve o konuşan kişi eleniyordu. Oyuna başlar başlamaz teyzem halama ve anneme laf atarak elendi. Halam teyzeme çok sinirli olduğu için hemen karşı çıktı. Teyzem yüzünde baya bir kişi elenmişti tek ablam ben ve dayım kalmıştık. Dayım bana ‘ senin bana beş yüz elli iki lira borcun vardı’ dedi. Bende dayıma sinirlendim ve karşı çıktım böylece oyunu ablam kazanmış oldu. Ablam kazandığı için onun mumunu da ben söndürdüm. Zaten ne olduysa tam o an, ben o mumları söndürdüğüm sırada oldu. Ben ablamın mumunu söndürünce her yer karanlık oldu. Haliyle biz de hiç bir şey göremedik ve deprem oldu. Hiç bir şey göremediğimiz için bir yere sığınamadık. Ve hepimiz enkaz altında kaldık.
Enkazın altında tek büyük kuzenim Bilgeyi kaybettim. Kendimi o kadar suçlu hissediyordum ki rüyalarıma kuzenim giriyordu. İçimden hep tekrarlıyordum ‘ keşke o mumu söndürmeseydim ‘ diye. Kendimi biraz daha iyi hissettikten sonra kuzenimin anısına bir daha aile yemeği düzenledim. Yemekte teyzem ve halam gene birbirine laf atmaya başladılar ve bende ikisine karşı sesimi yükselttim ve aile yemeğinden ayrıldım. Yemekten ayrıldığım gibi kuzenime söz verdim teyzem ve halam barışana kadar onlar ile görüşmeyeceğim diye.