Bu seneki yarıyıl tatilinde hava soğuk olduğu için çok fazla yere gidemedim. Annem bizi arkadaşlarımla birlikte Millet Kütüphanesine götürdü. Oraya gitmeden öncesinde kütüphanede sadece büyüklerin okuyabileceği kitaplar olduğunu zannetmiştim. Fakat ilk girdiğimde kocaman yirmi katlı bir saray gibiydi. İlk gittiğimiz yer küçükler için yapılmış bir kütüphaneydi. Orada bir sürü kitap vardı ama hepsi çok dağınıktı. Girişte bazı çocukların kendi elleriyle yazdığı kitapları rafa koymuşlardı. Mesela Ronaldo’nun maçta yaşadığı gol sevinci diye bir kitap vardı.
Dana sonra büyüklere ait olan kitap yerine geçtik. Bir sürü kitap vardı. Ve salon çoook büyüktü. Çok şaşırdım. Tavanı hem çok yüksekti hem de bu tavanda kocaman harflerle “O KALEMLE YAZMAYI ÖĞRETENDİR, İNSANA BİLMEDİĞİNİ ÖĞRETENDİR .” yazıyordu. Her yerde kitap vardı. Büyük abi ve ablalar vardı. Bazıları kitap okuyor bazıları da ders çalışıyordu.
Bu kocaman şatoda ödev yapmak için, bir şeyler içmek için ve kitap okumak için bir sürü yer vardı. Bu şato gibi kütüphanenin karşısında bir de futbol sergisi yapılan bir bina vardı. Buraya da ilk girdiğimizde kapının girişinde tavana asılmış bir sürü top karşınıza çıkıyordu. İçerde de eski futbolcuların resimleri, eski toplar, eski formalar ve kupalar vardı. Açılışlarda kullanılan makaslar, minyatür stantlar vardı. Bir de içinde kocaman bir futbol sahası vardı.
Millet Kütüphanesini çok beğendim. Oradaki kitapların hepsini çok beğendim. Herkesin oraya mutlaka gitmesini tavsiye ederim. Çünkü gerçekten çok ama çok güzeldi.