animal testing

ONLAR DA CANLI, DEĞİL Mİ?

Hayvanların ilaç testlerinde kullanılıyor olması uzun yıllardır ahlaki ve etik açıdan bir problem olarak görülüp tartışma konusu olmuştur. İlaçlar kullanılmadan önce her ne kadar test yapılması gerekse de bu testler hayvanlar üzerinde mi yapılmalıdır? Hayvanlar üzerinde test yapılmasının hem lehinde hem de aleyhinde argümanlar söz konusu olsa da, bazı testlerin spesifik durumlar altında insanlar kullanmadan önce canlı hayvanlar üzerinde yapılması gerekebilmektedir.

Hayvan deneylerinin uzun yıllardır tıbbi araştırmaların çok önemli bir kısmını oluşturduğu ve bu araştırmalar sayesinde tıp alanında gerçekleşen önemli ilerlemelerin unutulmaması gerekmektedir. Örneğin; çocuk felci, kuduz ve hepatit B gibi birçok hastalığı iyileştirmek için kullanılan aşılar hayvanlar üzerinde yapılan birtakım testler sayesinde geliştirilmiştir ve günümüzde kullanıma sunulmuş bulunmaktadır. Ayrıca; penisilin, insülin ve kemoterapi ilaçları da hayvanlar üzerinde yapılan testler ve bu testlerin sonuçları ışığında geliştirilmiştir. 

Bu testlerin insanlardan önce hayvanlar üzerinde yapılıyor olması da insan sağlığına ve güvenliğine büyük ölçüde katkıda bulunmaktadır ki bu inkar edilemez. Bazen öyle ilaçların geliştirilmesi gerekir ki, bu ilaçların güvenlik testlerini insanlar üzerinde yapmak söz konusu bile olamazlar, bu gibi durumlarda bazı hayvanların üzerinde yapılacak testler kaçınılmazdır. 

Tüm anlatılanların yan ısıra, hayvanlar üzerinde test yapmak için çeşitli prosedürler bulunmaktadır. Bu prosedürler sayesinde hayvanların çekeceği acının en aza indirilmesi sağlanır ve testler katı kurallar ve yönergeler izlenerek gerçekleştirilir. Hayvan Refahı Yasası’na göre Amerika Birleşik Devletleri’ndeki hayvan deneyleri ancak ve ancak araştırmada kullanılması planlanan düzeneğe bir alternatif ve testin odağı olan hayvanın yerine kullanılacak bir başka denek olmaması durumunda yapılabilir. Bu gibi yasalar dünyanın dört bir yanında uygulamaya konmuştur ve şu anda uygulama altındadır.

Ayrıca ilaçların hayvanlar üzerinde test edilmesinin bir başka nedeni ise bu ilaçların insanlar üzerinde yaratabileceği potansiyel yan etkileri erkenden görüp olası bir hataya veya kazaya yol açmadan önce çözmeye odaklanmaktır. Bu testler araştırmacılara çok değerli bilgiler sağlar ve nihayetinde klinik deneyler sırasında ilaçların insanlara zarar verme riskini en aza indirmeye yardımcı olur.

Hayvanlar üzerinde yapılan testlerin avantajları hakkında yapılan bunca açıklamadan sonra bu deneylerin dezavantajları olduğunu da kabullenmek önemlidir. Hayvan testlerine karşı ana argümanlardan biri, bu testlerin acımasız ve kabul edilemez olduğudur. Testlerde kullanılan hayvanların maruz kaldığı maddeler, bu hayvanlar üzerinde yapılan deneyler, uygulanan işlemler ve bu işlemlerin verdiği ağrı, acı ve hatta yol açabileceği ölüm kabul edilemez durumlardır. Acıyı en aza indirmek için her ne kadar önemli ölçüde önlemler alınsa da bu deneylerin hayvanlar üzerinde travmatik bir sonuca sebep olacak bir deneyim olduğu inkar edilemez. 

Ayrıca bu testler yapılırken boşa da kürek çekiliyor olabilir. İlaçların insanlar üzerinde yaratabileceği potansiyel yan etkiler aranıyor da olsa, testlerin uygulandığı canlılar insanlar değildir ve kesin bir sonuca varmak asla doğru değildir. Yapılan deneylerin sonuçları da dolayısıyla güvenilir değildir. Hayvanlar ve insanlar farklı genetik yapılara ve farklı fizyolojik yapılara sahiptir. Yapılan testler sayesinde hayvanlar, ilaçların çalışma sistemi hakkında temel bir fikir yaratmada büyük ölçüde işe yarasa da insanlarda nasıl bir etki yaratacağını herhangi bir şekilde tahmin etmek doğru değildir.

Sonuç olarak hayvanlar üzerinde testler yapılması tartışmalı bir konudur. Her ne kadar testler acı verici olma potansiyeline sahip olsalar da, sonuçlar kesin olmasa da bu testlerin doğrudan insanlar üzerinde yapılması ya da testler olmadan ilaçların insanlar tarafından kullanılması büyük ölçüde risk teşkil etmektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan testler, günümüzde hayat kurtaran birçok ilacın geliştirilmesinde çok önemli rol oynamıştır ve bu testler yapılırken çok katı protokoller izlenmiştir. Tüm bunlarla beraber, araştırmacıların hayvanlar üzerinde yapılan testlerin miktarını en aza indirmek için çeşitli çalışmalar yürüttüğü de göz ardı edilmemelidir. Nihayetinde amaç, ilerleyen tıbbi araştırma ile hayvanlara hak ettikleri saygı ve özenle davranılmasını sağlamak arasında bir denge bulmak olmalıdır.

(Visited 41 times, 1 visits today)