18. Yaş Günü

15 Haziran 2004,  saat 3.30 sularında hayata gözlerimi açtım.  İlk nefesimi aldım. İlk kokuyu algıladım. Temizlenip annemin kucağına bırakıldım. Annemin yaydığı sevgi ısısında hayatıma güzel bir başlangıç yaptım.

Tarih 5 Haziran 2022, saat 23.59 son on gün.

Günlük çalışmam bitmiş yatağıma girmiştim. Telefonumu alıp covid-19 son dakika başlığındaki haberlere bakıyordum. Haberler her geçen gün daha iyiye gidiyordu. İnce pikenin yardımıyla gelen serin hava sayesinde uyuyakalmıştım.  Her sabah olduğu gibi fazla serinlemiş oda sebebiyle kitlenmiş sırtımı rahatlattıktan sonra yataktan süzülürcesine indim.  Elimi ve yüzümü yıkadıktan sonra bol yumurtalı standart bir kahvaltı yaptım.  Okulların kapanmasına az kalmıştı bende 5 güne evden ayrılıp ailemin yanına Ankara’ya dönecektim. Kalan son günlerimde kendime zaman ayırmaksızın odamda kendimi ders ve yarı zamanlı çalıştığım dükkandaki işlere adadım. 11 Haziran günü uçağım saat 1.30 da kalkacaktı. dükkanı kapatırken patronum ikramiyeli maaşımı verdi. Elime geçen bu parayla aileme birkaç hediyelik eşya alıyım diye düşünüyordum ama son anda verdiğim bir karar ile hediye almaktan vaz geçtim. Sadece kardeşlerime küçük hediyeler götürecektim. Oyuncak bebek ve güzel bir kolye götürdüm kardeşlerime. 

 

Tarih 10 Haziran 2022, saat 23.59 son beş gün.

Havalimanına yetişmeye çalışıyordum. Adnan Menderes Havalimanından kalkış yapacaktı. Saat 1.12 civarında peronumda bekliyordum. Uçak teknik aksaklıklar nedeniyle geç kalkış yapmıştı. Uçağın içerisinde toplasan 100 civarı insan vardı sessiz bir yolculuk olacak diye iç geçirmeye devem ederken uçağa benzin tazelemesi yapılmadığı için acil iniş yapılacağı söylendi. Uçak Kütah’ya da bulunan Zafer Havalimanına iniş yapacağı söylendi. Geri kalkış saati 3.05 geçe sularında olacağı belirtildi ayrıca uçak değişi olacağı ve valizlerimizi almamız belirtildi. 35 dakika ne yapabileceğimi düşünürken valizimi de alarak hava almak için dışarı çıktım. İzmir Kütahya’nın yanında iyi kalıyordu gece bu saatte bile sıcak olmayı başarabilen bir il diye düşünürken havalimanı girişine yakın olduğumdan dolayı içeriden vuran havanın sıcak olduğunu fark ettim. Kimseye bozuntuya vermeden sırtımı duvara yaslayarak video izlemeye başladım. Saate bakmaya bile tenezzül etmediğimden dolayı uçağı kaçırdım. Annemlere bir gün daha gecikeceğim demek içimde bir acı oluşturdu.  Ankara uçağı sabah 11.45 te kalkacaktı ama benim bekleyecek sabrım yoktu. O yüzden yakındaki otobüs terminaline gitmeye karar verdim 2 saat sonra bir otobüs kalkacaktı. Bir taksiye binerek terminale doğru gitmek istediğimi söyledim. Adamın iç geçirmesinden işine gelmediğini anladığımda gözümü taksimetreden ayıramadım haklıymışım da 125 TL ye terminale geldim.

Otobüse yetişmiştim. Otobüsün kalkmasına 1.30 dakika vardı. Biletimi alıp beklemeye başladım bu sefer banklardan birine oturup video izledim tek fark otobüsün duracağı yerin hemen karşısındaydım ve sürekli saatimi kontrol ediyordum. Otobüs yolculuğu 5 saat sürdü. Terminale geleceğimi bilmeyen ailem beni ne zaman havalimanından almaları gerektiğini sorduklarımda terminale gelmeniz ne kadar sürer dedim. 30 dakika gibi ortalama bir sürede beni almaya geldiler. Sadece annem ve babam gelmişti kardeşlerim eve gittiğimde bile uyuyorlardı. 13 haziran akşam saatlerinde aile toplantısı altında çay ve çekirdek desteğiyle ağır ve yoğun bir sohbet başlamıştı bittiği zaman herkesin uykusu anlaşılıyordu. Yol yorgunluğu bitmedi bahanesiyle yatağıma çekildim. Kafamı koyar koymaz uyuya kaldığımı annemin yumurtalı ekmeklerinin yaydığı kokuyla uyandığımda fark etmiştim. El yüz yıkaması sonrası sofraya oturduğumda geçirdiğimiz neşeli hafta sonu tatillerindeki ortamı hatırladım. Sonra dersler nasıl sorusuyla biten mutluluğu da böyle bir soru gelmesinden artık korkmuyordum korkması gerek sağımda ve karşımda oturan kardeşlerimdi onlara sırıttıktan sonra tabağıma koyduğum yumurtalı ekmekleri bitirmekle uğraşmaya yöneldim. Sıradan konu tekrarı ve soru çözdüğüm bir zaman aralığından sonra öğlen saatlerinde dışarı çıktım uzun zamandır görmediğim anneannemlere gittim. Beni gördüklerinde sen kimsin gibi bir şaka yaptılar yada gerçekten beni unuttular çünkü baya ciddi bakıyorlardı. Anneanne dedikten hemen sonra elini öpünce birbirlerine baktıklarını ve torunum diye bana sarıldıklarını olayın dışında tutmaya çalışıyorum. Gece eve dönerken köpek saldırısından bile kaçınmıştım.

Tarih 14 Haziran 2022, saat 23,59 son gün.

Doğum günümün yarın olduğunu unutmuş ve yatakta tavana bakarak içimde büyümekte olan huzurun verdiği rahatlıkla uyudum. Sabah kalktığımda planım halamlara ve dayımlara uğramaktı ama annemden gelen kesin ve hızlı emirden sonra vaz geçtim. Kardeşlerime bakacakmışım ama bile diyemeden evden çıktı. Bende bilgisayarı açıp oyun oynamaya karar vermiştim ama kardeşlerim  benden önce kurulmuşlardı ne zaman uyanıp bilgisayarı açtın dedikten sonra salona geçip kardeşime kumanda nerde, bana su getirir misin gibi fazlasıyla istekte bulununca anladı ve al sen oyna diye kızgın kızgın tabletini aldı. Odasından arada bir dışarı bakmasından bana kızdığını anlaya biliyordum. Annem arayıp saat 18.00 ile 18.30 gibi anneannenlere gelin dedi. Tamam bile dememe izin vermeden yüzüme kapattı. Saate baktığımda 14.30 civarında bir saatti. Akşama doğru anneannemlere gidecekmişiz diye içeriye bağırdım. İçerden tamam diye bir ses geldi. Evde oturmaktan sıkılmıştım ama evdeki tek kişi olmadığımdan dolayı onu da çıkarmak zorundaydım. Bende en kolay çözüm olan çıkmamaya karar verdim saat 17.30 olunca hazır mısın? diye içeri bağırdım. Hazırım diye bir cevap gelmedi. odasına girince yatağında uyuduğunu görünce sinirlendim ve mutfağa yöneldim homurtularımı duymuş olması gerekiyor ki uyandı ve hazırlanıyorum abi dedi. Uyanmasaydın kafa su dökecektim dedikten sonra yok abi sen öyle şeyler yapmazsın deyip üstünü giyindi.

Anneannemlere gittik kapıyı çaldık. kimse kapıyı açmadı ama kapı açıktı. içeri girdim elektrikler yoktu telefonumun da şarzı yoktu. Bu yüzden mum aramaya başlamıştım bulup mumu yaktığımda elektrikler gelmiş salondaydım etrafta kimse yoktu tam o sırada mumu üfleyerek söndürmeye çalışıyordum ki herkes bir anda iyi ki doğdun diye bağırmaya başlayarak bana sürpriz yapmaya çalışıyorlardı ben korkuyla mumu düşürdüm halı yanmaya başlayınca kuzenim halını yanmamış kısmında tutarak camı açın diye bağırdı halıyı ucundan katlayarak camdan fırlattı en alt kattaki dükkanın kepenklerini yakmış olsak bile oh derken pastanın yüz üstü yerde yattığını görünce moralim daha fazla bozuldu ama olaysız bir doğum günü geçirmiş olmanın mutluluğuyla kendimi kanepeye atmam bir oldu. Yaş pastasızda olsa kuru yemiş ve kuru pasta ile bir doğum günü kutlamış oldum.

(Visited 35 times, 1 visits today)