Teknoloji, geçmişte ve günümüzde üstüne çokça düşünülen ve hakkında teoriler üretilen bir araçtır. İnsanlığa karşı bir sürü katkı ve kolaylık sağlamış olan bu aracın, bazen de onları yönlendirebildiği ya da kişilere özgü bazı yeti ve özgürlükleri onlardan alabildiği görülmüştür. Çoğu insan ise hayatlarını sıradan ve tekdüze bir hale getirdiklerini ancak teknoloji karşısında bir mahkum durumuna düştüklerinde fark etmişlerdir.
Kanadalı yazar Marshall McLuhan’la birlikte anılan “Global köy” kavramı, yazarın elektronik iletişimin yaygınlaşmasıyla dünyanın küçük bir topluluk gibi olacağını belirten inancını savunmuştur. 60’lı yıllarda öne sürülen ve diğer adı Küresel köy olan bu teori ile, dünyanın farklı yerlerinde bulunan kişilerin aynı haberi izlemesinin veya birbirleriyle konuşabilmesinin mümkün olacağı öne sürülmüştür. Günümüzde ise insanlığın bunları yapabilmesi bir yana uzak yakın fark etmeksizin bütün kişilerin kullanabildiği sosyal medya da dünyanın yavaş yavaş Global köy haline gelmeye başladığının göstergesidir.
McLuhan bu teorisi ile, bütün ülkelerin tüm olaylardan haberinin olabileceği böylece de gizliliğin ortadan kalkacağını dile getirmiştir. Her ne kadar bu şekilde daha barışçıl bir hale gelineceği öne sürülse de gizlilik isteyebilecek kişilerin de olabileceği göz ardı edilmemelidir. Bunun yanında Kanadalı yazar, elektronik çağda insanların yazılı dönemde olduğundan çok daha bilinçli olacağını savunmuştur. Teknolojinin bize sağladığı kolaylıkları ve avantajları dikkate alarak bu düşüncesinde haklılık payı olduğu neredeyse herkes tarafından söylenebilir. McLuhan’ın dile getirdiği başka bir söz ise “Araç mesajdır.” cümlesidir. Bu cümlede bir aracın bizim algımızı sürekli yeniden şekillendireceğini anlatan yazar, aracın gerçek niteliğinin de kendisi olduğu kanısındadır. Bu düşünce, Global köy için elektronik iletişimin bizi sürekli yeniden şekillendireceği ve almamız gereken mesaj yerine araçları ya da onları yönlendirenleri dinleyeceğimiz anlamına gelir.
İletişimi ve yaşam standartlarını arttıran bu teorinin aynı zamanda insanların benliklerini de bozabileceği düşünülebilir. Günümüzde bile bağımlılarının sayısı bu kadar fazla olan teknoloji, daha da yaygınlaşırsa insanların bu araca karşı iyice tutsaklaşması da mümkündür. Bununla birlikte eğer kişiler elektronik aletlerle verilen haberlere tamamen güvenirlerse yönlendirilmeleri de kolaylaşır çünkü teknoloji vasıtasıyla o haberleri gönderen de insanlardır. Bu teori, dünyadaki tüm kişileri teknolojiye o kadar bağlı hale getirebilir ki işte o zaman elektronik iletişim yüzünden insanların kendi gerçekliklerini ve sorgulama yetilerini kaybetmesine şaşılmamalıdır. Başka bir bakış açısıyla dünya üzerindeki kişilerin, telefonlardan ya da televizyonlardan aldıkları mesajlar yüzünden farklılıklarını veya kültürlerini yitirebilmeleri de olasıdır. Örneğin yayınlanan bir moda ya da yemek tavsiyesini tüm ülkeler kendi yaşam tarzlarına düşünmeden uyguladıkları takdirde kimsenin kimseden farkı kalmaz. Bunun da tüm dünyayı tekdüzeliğe sürüklemesi kaçınılmazdır.
Her ne kadar Global köy teorisini gerçekleştirme yolunda olsak ve teknolojinin bize büyük faydaları olacak olsa da insanların benliğinin, farklılıklarının veya kültürünün olmadığı monoton bir hayat yaşamak anlamsızdır. Bunun yerine iyi yaşam standartları ya da teknoloji olmasa bile kişilerin kendileri oldukları ve hür iradeleriyle istediklerini sorgulayabildikleri bir ortamın tercih edilmesi insanlar için daha faydalı olacaktır. Bu yüzden de Global köyde yaşamaktansa bir çölde yaşama fikri bana daha yakın geliyor.