Bu gece yılbaşı gecesi ve bütün aile toplanacak, işte bu yüzden çok heyecanlıyım. William amcam ve büyük annemler gelecek, onları o kadar özledim ki anlatamam…
Anna halamlara vardığımızda evin içi yeni pişirilmiş hindi kokuyordu, bu herkes toplandı demekti. Hemen içeri girip herkese sarıldım. Kuzenlerin bile gelmişti ve çok mutlulardı, bu çok tuhaftı (daha çok somurtkan ve gıcık tiplerdi). Son on beş dakika kala herkes bir telaş içinde idi. Telaşlı sözler havalarda uçuyordu ve babam dair herkes bağrışıyordu. (Bu çok tuhaf çünkü babam gayet sakin bir insandır.) Yılbaşı’na girmeye saniyeler kala herkes dondu ve etrafın rengi soldu. Herkes donduğu hâlde yüzü düştü. O kadar korkmuştum ki anlatamam. Hiç beklenmedik bir anda herkes ve her şey toza döndü. Bu karanlıkta tek görebildiğim tuhaf bir yaratıktı. Onu takip etmek istedim ama korkudan bacaklarım titriyordu ve yürüyemiyordum. O kadar çaresizdim ki geleceğim ve en önemlisi ailem yok olmuştu. Sonumu bu çaresizliğin getirdiğini anladım. Galiba sonum olması gerekenden çok önce gelmişti.