Filmler, bir toplumun düşünce yapısını kolay bir şekilde değiştirebilen en etkili araçlardan biridir bence. Özellikle günümüzde herhangi bir konu hakkında film yapılabileceği gerçeği bence insanlık için tehlikeli bir durum. Filmler çoğunlukla, doğru veya yanlış, bir mesaj vermeyi hedefler ve bu mesajı verirken kullanılan sahneler, teknikler ve hatta filmde rol alan oyuncular bile bir kişinin davranışlarında büyük bir değişime yol açabilir. Tabii ki bu değişim her zaman kötü olacak diye bir şey yok ki zaten iyi yöndedirler. Kısacası, biz insanların her gün izledikleri filmler kişiliklerimizin ve davranışlarımızın başka hallere veya yönlere sapmasına sebep olur ve bizi kötü etkileyebilir.
En son izlediğim filmleri aklımdan geçiriyorum. Sadece bende mi böyle oluyor bilmem ama ben bir film izleyince, özellikle de ilgimi çeken bir filmse, sanki o filmin ana karakteriymişim gibi hissediyorum bir süre. Eğer karakter asabi veya sinirli biriyse ben de asabi veya sinirli, eğer cana yakın ve sevecen biriyse ben de cana yakın ve sevecen birine dönüşüyorum. Hatta bazen vücut hareketlerim bile o karakterinkine benziyor. Bir süre sonra bu etki gidiyor tabii ama o etkinin altındayken sanki ben, ben değilmişim gibi, başka bir insana dönmüşüm gibi hissediyorum. Bu bahsettiğim filmlerin daha küçük etkileri. Ya bu etkiler daha güçlü, daha derin bir şekilde içimize işlenirse? İşte o zaman bir film, sadece birkaç insanı değil, bir toplumu, şehri, ülkeyi, belki de dünyayı etkisi altına alabilir. Örnek vermek gerekirse, belki de en ünlü film diyebileceğimiz Titanik’ i hepimiz biliyoruz öyle değil mi? Böylesine popüler bir film, çoğumuzu izledikten sonra ağlatmadı mı? Ya da ülkemizde çokça popüler olan film serisi Recep İvedik’ i izleyen çocuklar bir anda sanki filmin ana karakteri Recep gibi konuşmaya, gülmeye başlamadılar mı? İşte bence bunlar bir filmin büyük bir toplumu nasıl etkileyebileceğinin örnekleridir.
Filmler, her ne kadar biz insanları bazen eğlendirmek için, bazen ağlatmak, hüzünlendirmek için; bazen de derin düşünceler sokmak için yapılan sanat eserleri olsalar da bazen duygularımızı değil düşünce şeklimizi, kişiliğimiz değiştirebilen yapıtlardır. Bu duygu veya kişilik değişimler küçük ve geçici olabileceği gibi büyük bir toplumu uzun bir süre, belki hayatları boyunca etkisi altında tutabilir. Bu durum filmleri yanlış şekilde kullanıldıkları zaman birer sosyolojik silah haline getirilebilecekleri gerçeğini değiştirmese de güzel yapıldıkları takdirde filmler, hepimizin boş zamanlarımızı güzel geçirme kaynaklarından biri olmaya devam edecektir.