Madalyonun İki Yüzü

Binlerce insanın öldüğü günlerden birisi.Bu sefer ölünün cenazesinde çok kişi yok ama. On kişi ya var ya yok.Hayatını kaybeden kişinin çok varlıklı ancak yakınlarının çok olmadığı biliniyor.Ailesi daha önce veda etmiş bu çivisi çıkmış dünyaya.Etraftaki insanların hepsi siyah giyinmiş, üzgünler – ya da öyle görünüyorlar-.Sarışın uzun saçlı genç bir kız ve esmer bi kadın dışında.Birbirlerinden o kadar farklı görünüyorlar ki.Muhtemelen yirmililerin başındaki kız umut dolu bakıyor hayata, belli daha çok işi var vu dünyayla. Esmer kadınsa daha otuzların başında olmasına rağmen yetmiş yıllık yaşanmışlık var gözlerinde ; çok şey yaşamış, görmüş fazlasını istemiyor gibi. İkisinin de cenaze için gelmedikleri belli. Gözleri büyük siyah çantanın üstünde.Pür dikkat ona bakıyorlar .Sahiden niye buradalar ki?

 Adım Su. Üniversite son sınıf öğrencisiyim ve geç kalıyorum. Bir an önce şu lanet siyah çantayı alıp buradan uzaklaşmalıyım.Cenaze bittiği gibi çantayı alıp hızlıca yürümeye başladım. Çantanın içindekilerine göre fazla ağır olduğunu düşündüm.Arkama baktığımda cenazedeki esmer kadının beni takip ettiğini gördüm.Endişelendim koşarak kaldığım yurda girdim. Penceren baktığımda kadın gitmişti .derin bi nefes aldım.Çantayı güvenliğinden emin olduğum bir yere kaldırdım ve yattım. 

         

         

       -Madalyonun öbür yüzünden-

Kızı bir süre takip ettim.Belli ki yanlış çantayı aldığının farkında değildi.Eğer elinde o çantayla yakalanırsa başı çok büyük belaya girerdi. Yaşı oldukça gence benziyordu. Yürürken sarı saçları parlıyordu.Bi an olsun kendime benzettim onu yani bu pis işlere karışmadan önceki halime. O çantanın içinde bir takım yasal olmayan kimyasallar vardı. Normalde benim o çantayı alıp ortalardan kaybolmam gerekiyordu.Peşimdeki mafya bozuntusu adam öyle söylemişti en azından. Ama bu kızın o çantayla ne gibi bir işi olabilirdi ki? Yardım etmek istedim bu yüzden takip ettim .Korkmuş olacak k i adımlarını hızlandırıp gözden kayboldu. Tam geri dönecektim ki koşarken öğrenci kimliğini düşürdüğünü fark etttim. Üstünde okuduğu üniversitenin adı yazıyordu. Yarın ilk iş üniversiteye gitmeye karar verdim.Bir sihirbaz olsaydım bu yanlış anlaşılmayı hemen düzeltirdim.

 Sabah alarmın sesiyle kalktım. Ağrıyan başımı yok sayarak çantayı da alıp okula gitmek için yola koyuldum.Çanta gerçekten çok ağırdı.İçinde bölüm öğretmenimin notları vardı . Bana verdiği adrese gidip çantayı almamı söylemişti.Bu sayede içindeki notlardan faydalanabilecektim. İçinde notlar olan bi çantaya göre ağır olduğunu düşümdüm. Okula vardığımda ilk iş hocamın odasına gittim.

Üniversiteyi bulmam biraz zaman almıştım ama sonunda bulmuştum . İçeri girdim. Kocaman okulda kızı nerede bulacağımı düşünürken odaya girdiğini gördüm. Arkasından hemen ben de girdim. Geniş sandalyesinde oturan -muhtemelen hoca- adam ve ve genç kız bana endişeli gözlerle baktılar . Yanlış anlaşılmayı anlatmak için soluklanmam gerekti.Yarım saat sonra her şeyi anlatmıştım.O çantanın aslı da kirli işler için kullanıldığını. Dikkat çekmemesi için cenazede el değiştirilmesi gerektiğini ,polis yakalarsa başının derde gireceğini…Birkaç dakika içinde üniversitenin güvenlikleri geldi ve çantayı karakola götürmek üzere aldılar. Rahatlamış hissediyordum.Normalde arana bi suçluydum ama bugün birinin geleceğini kurtarmıştım…

(Visited 9 times, 1 visits today)