Çoğu insan ya geleceği görmek ister ya da geçmişi değiştirmek .
Ben ne geleceği görmek ne de geçmişi değiştirmek isterdim. Çünkü geçmişi değiştirirsek gelecek de değişecek ve muhtemelen şu an güzel olmayacak. Gerçi Atatürk’ü geri getirmek çok isterdim, gelecekteki şeyler değişmeseydi onu en azından bir kere görebilir, konuşabilir ve ona soru sorardım. Ama muhtemelen çok heyecanlanır, doğru soruları soramayabilirdim. Gerçi itiraf etmek gerekirse atamız olan Atatürk’ü buraya getirmeyi birkaç kere denerdim.
Geleceği görürsek kendi ölümümüz gibi üzücü olayları görüp stresten hayatımızı dolu dolu yaşamayabiliriz. Daha doğrusu hayatın tadını hiç ama hiç çıkaramayız. Ama bazı insanlar gelecekteki bir futbol maçını izledikten sonra şu ana geri dönmeyi isteyebilir. Böylece o maç hakkında bahis oynayıp milyonlar kazanmaları mümkün olur. Ama benim düşüncem futbolun heyecanını o anda çıkarmak gerektiği yoksa kim milyoner olmak istemez. Şimdinin heyecanı daha mı değerli? Sonuçta sonucunu bildiğin bir bir maçı ikinci kez izlemek aşırı sıkıcıdır.
Özetle, ben geleceği görmek de istemem geçmişi değiştirmek de. Gelecek kaygısı duymamak ve geçmiş ile ilgili pişmanlık hissetmemek en iyisi. Şu anı yaşayıp hayatın keyfini çıkartmak en akıllıcası.