Fuat Bey okuldan oğlu Demir’i almaya gitmişti.Demir arabaya bindiğinde:
-“Baba, bugün öğretmenimiz bize bir ödev verdi.Eğer bir sihirbaz olsaydınız ne yapardınız diye bir soru sordu.Cevabı kağıda yazıp üç gün sonrasına getirmemiz gerekiyormuş.Ama ben bulamadım,aklıma bir şey gelmedi.”
Babası Fuat Bey biraz düşünmesini söyledi.
Bir benzin istasyonuna girdiler.Demir etrafı incelemeye başladı.Şu çikolata benim olsun isterdim,çikolata havuzunda yüzmek isterdim,bütün şekerleri isterdim.Babası birkaç dakika sonra tekrar arabaya bindi.Eve gittiklerinde,bulup bulamadığını sordu oğluna.Demir ise düşündüklerini babasına söylemeye başladı.Babası gülümseyerek düşünmeye devam etmesini söyledi.Her gün hamburger yemeyi,dondurmanın boğaz ağrısı yapmamasını,sebzelerin tadının güzel olmasını istediğini düşündü.Bunları söylerken dışından kısık sesle söylüyor,babası ise bunları duydukça gülüyordu.Akşam yatarken kendi kendine yıldızların üstünde zıplamak,Güneş’e dokunmak diye söyleniyordu.Ertesi gün arkadaşlarıyla tartışıyordu.Hemen hemen herkes aynı şeyleri düşünüyor fakat kimse tam karar verememişti.Öğretmeni derste,bulan var mı diye ve eğer varsa bu fikrin nasıl aklına geldiğini soruyordu.Bulan birkaç kişi vardı.Demir ise hala kararsızdı ve bazen bulduğu şeylerin çok saçma olduğunu düşünüyordu.Yavaş yavaş ödevin son günü de yaklaşıyordu.O gün uzun uzun düşündü.Kendi hayatını,ne istediğini,ne ile mutlu olurdu.Ertesi gün babasına,bulutlara bir kaydırak olmasını istediğini söylemişti.Ve ertesi gün ödevin okula gitmesi gerektiğini söylemişti.Aradan birkaç saniye geçti ve babasına,daha mantıklı bir şey bulmak istediğini söyledi.Babası,oğlunu okul çıkışında bir yere götüreceğini söyledi.Demir okul çıkışı babasını görünce heyecanla arabaya koştu.Babasına hemen gitmek istediğini söyledi.Babası,Demir’i,maddi durumu pek iyi olmayan eski bir komşusunun yanına götürdü.Babası:
-“Ben bir sihirbaz olsaydım bu gibi insanlara yardım ederdim.Bu insanların yaşamlarının zorluğu ortada.İnsanın yardımsever olması kadar iyi bir şey yok.”
Demir bu sözlerden çok etkilenmişti.Eve gittiğinde ilk iş olarak kağıda bunu yazdı.Daha sonra kendine yardımsever biri olacağına dair söz vermişti.Ertesi gün,okula gittiğinde herkes sıra sıra ne yazdığını öğretmenine okumaktaydı.Demir’in bu yazdığını beğenen öğretmen onu tebrik etmişti.Demir çok mutlu olmuştu.Okuldan çıktığında babasıyla beraber bir kafeye gitti.Kafede otururken Demir babasına yaşadığı olayları anlatmıştı.Tam o sırada kafenin yanına bir köpek geldi,acıkmıştı.Demir,elindeki ekmeğin yarısını bölüp köpeğe vermişti.Aslında sadece bir ödev gibi gözüken soru,resmen bu çocukların kişiliğini değiştirmişti.Belki de bu ödevin amacı buydu.Demir gibi diğer bütün çocukların da kişiliğinde büyük gelişmeler olmuştu.Okulda artık yerlere çöp atma durumu bitmişti.Herkes birbirine yardım ediyordu,yanlış sayılan birçok davranış artık yapılmamaya başlanmıştı.Görgü kuralları öğrenilmişti.Öğrenciler arasında iyi davranışlar da hızla yayılmaya başlanmış,bu durumdan hem veliler hem de öğretmenler çok mutluydu.
Birkaç gün sonra bir veli toplantısı vardı.Bu toplantıya giden Cüneyt Bey ve diğer veliler,öğretmenin karşısına oturmuş ve öğretmeni dinliyordu.Öğretmen konuya girdikten sonra biraz durakladı ve tekrar konuşmaya başladı.Öğretmen:
-“Son verdiğim ödev için yardımlarınız için hepinize tek tek teşekkür ederim.Bu sayede çocuklarımıza büyük bir destekte bulunmuş,onlara büyük bir eğitim vermiş olduk.”