Bir hafta boyunca 0₺ harcayarak nasıl mutlu olunur hiç düşündünüz mü? Bir saniye, düşünmediniz mi? Peki siz isteyin ya da istemeyin ben her koşulda size anlatacağım.
Gün 1 / 14 Mart 2021 /
Pazartesi günlerini hiç kimse sevmez değil mi? Hafta sonu bitmiştir, yeni hafta başlamıştır, ya okul ya da işe gider bütün ev halkı. Normalde güne başlarken ben uyanırım, yüzümü yıkarım, kahvaltı yapıp evden ayrılırım ve okulda derse başlarım. Bugün okula geldim, ilk dersin 40 dakikası gözümün önünden ışık hızında geçti. Kendime söyledim, “Yahu bu şey çok kolay olacak. Ne kadar zor olabilir ki? Sadece paramı harcamamam lazım.” Canım sıkıldığı için koridorda yürümeye başladım ve kantinin yanından geçerken o mis tost kokusu burnuma doğru geldi. Az kalsın şu burnuna koku girince kokuya doğru uçan çizgi filmlerindeki karakterlerden birine dönüşecektim. (Şimdi düşünmeye başladım da bunu 2022’de ekonomi kötüyken ve kantin yerine şu kuruyemişleri ve elmaları araba fiyatlarına sattıkları dönemde yapsaydım çok daha kolay olacaktı.) Ama kendimi tuttum ve yürümeye devam ettim.
Gün 2 / 15 Mart 2021 /
Okulda kantinden hiç bir şey almadan eve geri dönmeyi başardım. Ama babam bir benzin istasyonunda durdu ve babam oradan bir şey isteyip istemediğimi sordu. Orada en sevdiğim yiyecekler vardı ama üzülerek babama yaptığım bu şeyi anlattım ve o anlayarak kendine çaktırmadan gofret aldı ve ben onu üzmemek için gofreti gördüğümü söylemedim. Bence zamanında iyi şeyi yapmıştım.
Gün 3 / 16 Mart 2021 /
Eğer eski 7/A sınıfındakiler bunu okuyorsa çoğu benim “Avşar” sevdamı bilir. Bu bir gazozdu ama artık kantin kaldırıldığı için pek alamıyorum. Ama benim “Avşar” sevdam o kadar elden çıkmıştı ki bir keresinde günde 7-9 tane içtiğim için ailemi aramışlardı ve fen hocası dersin ilk 15 dakikasını mideme gelebilecek zararlar hakkında anlatmıştı. Neyse ben konuya geri dönmeye başlayayım. O gün canım “Avşar” çekmişti ama alamadığımı bilerek kantinden ayrıldım.
Gün 4 / 17 Mart 2021 /
Şu ânâ kadar sadece yemek hakkında bahsettim. Hadi başka bir konu hakkında konuşalım. Bu gün de okulda para harcamadan eve döndüm ve bilgisayarımın başına oturdum. Babam kapımın önüne geldi ve bilgisayarımı kullanamayacağımı söyledi. Ona neden dediğimde bana “Elektriğin paralı olmadığını mı düşünüyorsun?” dedi ve bilgisayarımı kapattı, fişini çekti ve odamdan çıktı. Ben kızgındım ama babam kapımı minik bir açtı ve bana “Bu arada sana son bir şey söyleyecektim, ışıkları açamazsın.” dedi, ışıkları kapattı ve ondan sonra odamdan çıktı.
Gün 5 / 18 Mart 2021 /
Cuma gününe vardığımın sevinciyle okula gittim ve arkadaşım Kaya kantine gitmek için beni çağırdı. Ben ona ne yaptığımı açıkladıktan 2 dakika sonra sınıfa elinde kumru ve gazoz ile geldi ve gözümün önünde yemeye başladı. Yüzüme bağırarak “Vay, bu kumru ne kadar güzelmiş!” derken gazozunu içti. İşkence gibiydi ama cebimde 50 TL ile eve dönmeyi başardım.
Hafta Sonu / 19 ve 20 Mart 2021 /
Hafta sonunun gelmesinin sevinciyle ödevlerimin hepsini bitirdim ve tam televizyonun başına geçecekken annem geldi ve bana “Baban yaptığın şey hakkında söyledi. Şimdi o televizyon kumandasını bana versene, dizim başlayacak.” dedi. Ben de dayanamadım ve çatladım. Odama ağlayarak koştum ve “Yeter be! Mutluluğu para satın alamazmış, hadi görelim. Çünkü bence bu haftadan öğrendiğim tek şey onun tersiydi anne!” dedim ve bunu sonlandırmaya karar verdim. Bilgisayarımın başına oturdum ve o koltuğun hissi, o ekrandan gelen ışığın gözlerime verdiği kamaşma… Hepsi bir anda kafama gelince birisi gözümün önüne ses bombası atmış zannettim. Paranın mutluluk getirebileceğini öğrendim ve o haftadan sonra dersimi aldım.