Duygular ve Besinler

Bağışıklığımızı güçlendirmek, sağlığımızı ve psikolojimizi korumak günlük hayatta çok önemlidir. Çoğu zaman, yediğimiz yiyecekler sadece vücudun metabolik enerji ihtiyacını karşılamakla kalmaz, aynı zamanda düşünme de dahil olmak üzere birçok beyin fonksiyonunu da etkiler. Beslenme, insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından biridir.

Sağlığımızı korumak için yeterli ve dengeli beslenme şarttır. Yediğimiz yiyecekler fiziksel ve zihinsel sağlığımızı etkiler. Araştırmalar, sağlıklı beslenmenin ruh sağlığı için vazgeçilmez bir gereklilik olduğunu vurgulamaktadır. İnsan davranışlarının ve psikolojisinin vücudumuzdaki hormonlarla doğrudan ilişkili olduğu görülmüştür. Sağlıklı olmanın ön koşullarından biri yeterli ve dengeli beslenmedir. Diğer bir deyişle beslenme, sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için bilinçli olarak kontrol edilmesi gereken bir olaydır. Bazı metabolik, psikolojik ya da sosyal faktörler nedeniyle bu kontrolü kaybettiğimizde çeşitli beslenme sorunları yaşamaya başlayabiliriz. Olumsuz duyguları kontrol etme dürtüsüyle ortaya çıkan bu yeme davranışında en sık rastlanan durum, normalden çok daha fazla yemek veya normalden farklı bir besin seçmektir. Kısacası, duygusal yeme, yemeği daha iyi hissetmek için fiziksel bir açlıktan ziyade duygusal bir ihtiyacı tatmin etmek için bir amaç olarak değil, bir araç olarak kullanmaktır.

Serotonin, mutluluk, enerji ve canlılık getiren önemli bir hormondur. Yeterli serotonin salınımı kendinizi mutlu, sakin ve güvende hissetmenizi sağlar. Düşük olduğunda, kendinizi depresif, endişeli, olumsuz, karamsar ve huzursuz hissedebilirsiniz. Düşük serotonin seviyeleri, özellikle depresyon ve anksiyete gibi diğer sağlık sorunlarına yol açabilir. Bağırsaktaki iyi bakteriler yüksek miktarda serotonin salgılar. Bu nedenle beslenme hem fiziksel hem de ruhsal sağlık için önemlidir. Ek olarak, probiyotik alımının kaygı düzeylerini ve stres algısını iyileştirdiği bulunmuştur. Muz, erik, kuruyemiş, süt, yumurta gibi besinler ile ahtapot ve istiridye gibi bazı deniz ürünlerini tüketmek serotonin hormonunu doğrudan etkiler. Beyindeki serotonin sentezi, triptofanın varlığıyla bağlantılıdır.

Ruh hali üzerindeki etkisinin yanı sıra serotoninin vücutta birçok işlevi vardır. Serotonin dengesizliği, depresyonun ilerlemesine katkıda bulunur. Vücudun serotonin salgılaması için karbonhidratlara ihtiyacı vardır. Sağlıklı beslenme için tam tahıllar, bulgur pilavı, meyve ve sebzeler yeterli düzeyde karbonhidrat sağlamalıdır. Şeker, kek, çikolata gibi besinler yerine vücuda iyi gelen karbonhidratlar yenmelidir. Yüksek karbonhidratlı yiyecekler yemek, serotonin seviyelerini artırarak ruh halini iyileştirebilir.

Bu nedenle, yediğimiz yemeklerin veya yemeyi tercih ettiğimiz besinlerin hayatımızda duygularımızı etkilediği açıkça ortada. Bu yüzden ne yediğimize dikkat etmeliyiz.

(Visited 37 times, 1 visits today)