Küçük Kaptan

Bir zamanlar bir erkek çocuğu vardı. Hiç kimse onu sevmiyordu fakat o tam tersini düşünüyordu. Bu sayede mutluydu ve dersleri iyiydi. Bu çocuğun adı Eren’di. Küçük Eren, Kristof Kolomb gibi uzak diyarlara açılmak ve yeni yerler keşfetmek istiyordu. Bu, hayatta en çok istediği şeydi. Resim yeteneği iyiydi. Bu sayede hayal ettiği şeyleri canlandırabiliyordu. Kendisini bir kaptan olarak çizip bir yerler buluyordu ve hepsine farklı isimler veriyordu. Bu isimler genelde saçma oluyordu. Çikolata adası, şeker ülkesi ve benzeri isimler veriyordu. Eren’in en yakın arkadaşı olan Mahmut, onun gibi coğrafyayı seviyordu. Hatta büyüyünce ikisi bir gemi alıp kaptan olmayı planlıyordu. Sadece 3 yıl sonra Mahmut kararını değiştirip mühendis olmaya karar verdi. Hatta Eren’le dalga geçip “Bunca yıldır bulunmayan bir yeri sen mi bulacaksın? “demişti. O an Eren’in en kritik anıydı. Çünkü hayatını belirleyecek bir karardı bu. 8 yıl sonra Mahmut iyi bir iş bulmuştu ama hep aynı şeyleri yapıp duruyor ve sıkılıyordu. Eren ise planladığı gibi gemi almıştı. Hatta okyanuslarda gezerken bir bilinmeyen ada bile bulmuştu. Bu ada uzaklardaydı ama iklim olarak çok verimliydi. Hatta bütün tropikal meyveler yetişiyor denilebilirdi.  Orayı ilk bulduğunda gezerken nesli tükenmiş bir hayvan bile bulmuştu. Bu adada insan zarar vermediğinden her yer yemyeşildi. Bu adanın ismini konumundan esinlenerek “Kayıp Ada” koymuştu.

(Visited 5 times, 1 visits today)